"آسفة حقاً" - Translation from Arabic to Turkish

• çok üzgünüm
• gerçekten üzgünüm
• Çok özür
• Gerçekten özür
• çok özür dilerim
• çok üzüldüm

çok üzgünüm. Öyle demek istememiştim. Burada işe girmeme yardım edebilir misin?
إننى آسفة حقاً ، لم أعنى ذلك هل يمكنك مساعدتى فى الحصول على وظيفة هنا ؟

- çok üzgünüm. - Saklambaç oynamak ister misin?
أنا آسفة حقاً هل تحبين لعبة الاختفاء والبحث

Biliyorum ve gerçekten üzgünüm, ama Noxonlar bana burada saldırdılar.
انا أعلم وأنا آسفة حقاً لكن النكسون هجم علينا هنا

Tüm bu video şeyi için gerçekten üzgünüm ve orada olan şey için...
أنا آسفة حقاً بشأن أمر الفيديو برمته و أنه بالعلن و أنه حتى صُنِع

Özür dilerim. Çok özür dilerim. Sana bütün gerçekleri anlatmak istiyorum.
آسفة، أنا آسفة حقاً أردت أن أخبرك الحقيقة عن كل شيء

Geçen akşamki ayrılışımız konusunda Çok özür dilerim.
آسفة حقاً حول طريقة إنتهاء الأمور تلك الليلة.

Dün gece için Gerçekten özür dilerim.
أنني آسفة حقاً عن ليلة البارحة.

Bak, bugün öğleden sonra yaşananlar için özür dilerim. Gerçekten çok üzgünüm.
إسمع أنا آسفة لما حدث عصر هذا اليوم أنا آسفة حقاً.

Carrie'ymiş. çok üzgünüm. Seni dinlemedim.
وأنا آسفة جداً بسبب عدم إستماعي لك أنا آسفة حقاً

Oda arkadaşına olanlar yüzünden gerçekten çok üzgünüm. İkisine birden. Fakat onu uzaklaştırman için iyi olmuştur.
أنا آسفة حقاً عما حدث لرفيقة غرفتكِ كلاهنا ، ولكن كان جيداً إبعادك للأخرى

Ama gerçekten böyle söylediğim için çok üzgünüm, sana dokunana kadar hukuki olarak ne ben, ne de okul idaresi bir şey yapamaz.
..لكن حتى يحصل ذلك وأنا آسفة حقاً لقولي هذا لاشيء شرعي أستطيع أنا او إدارة المدرسة فعله

Doğum gününde burada olamadığımız için cidden çok üzgünüm.
أنا آسفة حقاً لأنني لن نتواجد في عيد ميلادك.

Ve bunun için gerçekten üzgünüm ama bu durum beni korkutuyor da.
وأنـا آسفة حقاً لهذا، لكن هذا يُخيفني أيضاً.

Bunun için gerçekten üzgünüm çünkü haklısın kondomlar berbat.
وأنا آسفة حقاً على هذا لأني أتفهّم، الواقي الذكري سيء

Bak, biliyorum... benden şu an nefret etmeniz normal... ama ben gerçekten üzgünüm.
حسناً، أعرف أنه من الطبيعي أن تكرهني الآن لكنني آسفة حقاً

Çok özür dilerim, bir anlam ifade etmiyordu ama kapıcının elini tuttum.
أنا آسفة حقاً لم أعني أي شئ لكني أمسكتُ بيد الحاجب

- Dışarıdaki çıkışmam için Çok özür dilerim.
أنا آسفة حقاً عن الإنفجار الذي حدث في الخارج

Mike ile sınırı geçtiysem Gerçekten özür dilerim.
حتىالآن.. وأنا آسفة حقاً إن كنت قد تعديت حدودي مع "مايك"

Üzüldüğünü biliyorum ama Gerçekten özür dilerim.
أعلمُ أن هذا مؤلم, وأنا آسفة حقاً.

Aklıma geldi de Juliette'le aranızdaki sorunları duyduğuma çok üzüldüm.
مما يذكرني أنا آسفة حقاً عمّا يحدث بينك وبين (جولييت)