"آسفون على" - Translation from Arabic to Turkish

    • için üzgünüz
        
    • için özür dileriz
        
    • için kusura bakmayın
        
    • dolayı üzgünüz
        
    • yaptıklarından pişmandır
        
    Sizi dışladığımızın farkındayız ve alışveriş merkezindeki ininizi de yok ettiğimiz için üzgünüz. Open Subtitles نعلم أننا دعوناكم جميعاً بالشاذين ونحن آسفون على حرق على المتجر في المول
    Geciktiğimiz için üzgünüz, ama birileri giriş yapmaya bayılıyor. Open Subtitles آسفون على التأخير, ولكن أحدنا يحب الظهور بشكل لائق
    Seni böyle rahatsız ettiğimiz için üzgünüz. Sana eski evin hakkında birkaç şey soracaktık da. Open Subtitles آسفون على إزعاجك لكننا نريد أن نسألك عنبيتكالقديم.
    Tamam, yeni testler temiz olduğunu gösteriyor. Hata için özür dileriz. Open Subtitles "بعد خمسين دقيقة" إعادة الاختبار يقول أنك نظيفة آسفون على الخطأ
    Test için özür dileriz, ama emin olmak için yaptık. Open Subtitles نحن آسفون على هذا الأختبار ، لكن كان علينا ان نكون متأكدين
    Şu büyük çaptaki istila olayı için kusura bakmayın. Open Subtitles نحن آسفون على هذا الغزو الخاطىء.
    Karanlıktan dolayı üzgünüz ama ışıklara izin verilmiyor. Open Subtitles حسناً، إننا آسفون على الظلام بالصورة فلقد تم منع تشغيل الأنوار هناك.
    Belki de anne-babası yaptıklarından pişmandır. Open Subtitles من المحتمل أن أهلها آسفون على هذه الفعله الآن
    Evet, anlaşmanı batırdığımız için üzgünüz ama bu işten öte bir şeydi. Open Subtitles نعم , نحن آسفون على تخريب صفقتك لكن هذا الامر تجاوز العمل انه أمر خاص
    Sizi bütün gün evden uzakta tuttuğumuz için üzgünüz, hele de yaşananları düşünürsek. Open Subtitles آسفون على إبعادك من منزلك طوال اليوم خاصةً بما حدث
    Seni bir gün boyunca o odaya kilitlediğimiz için üzgünüz. Ama şu anda, gitmen lazım. Open Subtitles آسفون على حبسك ليوم لكن عليك أن تغادر الآن
    Uğradığımız için üzgünüz ama barbekünüzün kokusunu aldık ve dayanamadık. Open Subtitles آسفون على المداهمة لكننا إشتممنا رائحة شوائك و لم نقدر على المُقاومة
    Seni bir gün boyunca o odaya kilitlediğimiz için üzgünüz. Ama şu anda, gitmen lazım. Open Subtitles آسفون على حبسك ليوم لكن عليك أن تغادر الآن
    Sizi rahatsız ettiğimiz için üzgünüz Bayan Hudson. Open Subtitles آسفون على إزعاجك، آنسة هدسون ليلةسعيدة.
    Çok fazla gürültü yaptığımız için üzgünüz. Open Subtitles نحن آسفون على إحداث تلك الفوضى.
    Adamım, seni postaladığımız için özür dileriz. - Bizi affetmeni istiyoruz. Open Subtitles نحن فقط نريد أن نقول أننا آسفون على إخراجك في الماضي، ونحن نود مغفرتك
    Biz de son derece normal telefonlarımızı şarj ederek tuhaf derecede hassas olan karavanını helak ettiğimiz için özür dileriz. Open Subtitles و نحن آسفون على أن شحننا لهواتفنا الطبيعيه قام بتدمير منزلك المتنقل الهش بشكل غريب
    Rahatsız ettiğimiz için özür dileriz, önümüzdeki dönemde burada yaşayacağız mümkünse bazı ölçümler alabilir miyiz merak ediyorduk. Open Subtitles آسفون على ازعاجكم لكننا سوف نسكن هنا الفصل القادم لذا كنا نود أن نعرف إن كان بوسعنا أخذ بعض القياسات
    Şu büyük çaptaki istila olayı için kusura bakmayın. Open Subtitles نحن آسفون على هذا الغزو الخاطىء.
    Verdiğimiz rahatsızlık için kusura bakmayın, baylar. Open Subtitles . آسفون على الإزعاج، أيُّها السادة
    "sivil zayiatinız için çok üzgünüz büyükanneyi 25 dakika erken öldürdüğümüz için kusura bakmayın" der mi? Open Subtitles ...آسفون على الضحايا" آسفون أننا قتلنا أهاليكم "قبل 25 دقيقة من موعد وفاتهم؟ لا.
    Kayıplarınızdan dolayı üzgünüz. Open Subtitles آسفون على خسارتهم
    Belki de anne-babası yaptıklarından pişmandır. Open Subtitles من المحتمل أن أهلها آسفون على هذه الفعله الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more