"آسفٌ على" - Translation from Arabic to Turkish

• için özür dilerim
• dolayı üzgün
• şey için üzgün
• için kusura bakmayın

Bu arada, sizlere bağırdığım için özür dilerim.
وانصِتوا، أنا آسفٌ على صراخي عليكم سابقاً.

Böldüğüm için özür dilerim ama bir test daha yapmam lazım sana.
آسفٌ على المقاطعة... لكنّني أودُّ إجراءَ فحصٍ آخر... عليك

Böldüğüm için özür dilerim ama Ultra'nın ana bilgisayarından alarm aldım.
آسفٌ على المقاطعة لكنني تلقيت للتو تنبيه من حاسوب (أولترا) المركزي.

bütün bu olanlardan dolayı üzgün olduğumu söylersin.
تعلَم، تُخبرهَا أني آسفٌ على كُلِ ذلك

Tabii, tüm bu şey için üzgün müsün peki?
أجل، أنت آسفٌ على كل هذه المتاعب، أليس كذلك؟

Hiç yardımın olmadı ama yine de teşekkürler. Böyle daldığım için kusura bakmayın.
حسناً، لم تكن مفيداً على الإطلاق، لكن شكراً آسفٌ على هذا الاقتحام

Ha evet. Yüzüne kapattığım için özür dilerim.
أجل، آسفٌ على إنهاء المحادثة معكِ.

Öyle davrandığım için özür dilerim.
آسفٌ على الطريقة التى تصرفتُ بها

Rahatsız ettiğim için özür dilerim hanımefendi.
آسفٌ على الإزعاج يا سيدتي.

Bunu sana söylediğim için özür dilerim.
آسفٌ على إخبارك

Gürültü için özür dilerim.
آسفٌ على الضجّة

Marla, içeri daldığım için özür dilerim. Başınız dertte sandım.
(مارلا)، أنا آسفٌ على اقتحامي المكان هكذا، ظننت أنكم في ورطة.

Çaldigim için özür dilerim.
آسفٌ على السرقة..

Her şey için özür dilerim.
إنني آسفٌ على كل شئ.

Sana yaptığım her şey için özür dilerim.
آسفٌ على كل ما فعلته لك

Geciktiğim için özür dilerim, Boris Lermontov.
آسفٌ على تأخري (بوريس ليرمون توف)

Bırak gitsin, Eddie. Miranda, aranızda geçen her şeyden dolayı üzgün olduğunu anlıyor.
تعرفُ "ميريندا" أنك آسفٌ على كل ما حدث

Beklettiğimiz için kusura bakmayın beyler.
أيّها السادة، آسفٌ على إبقائكم منتظرين

Teşekkürler. Rahatsızlık için kusura bakmayın.
شكراً لكِ, آسفٌ على الإزعاج