Evine kadar sana eşlik edemediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفٌ لأنّي لن أمشي معكِ إلى المنزل |
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفٌ لأنّي خيّبتُ ظنّكَ. |
Size hakaret ettiğim için üzgünüm efendim. | Open Subtitles | آسفٌ لأنّي أهنتكَ يا سيّدي. |
Dün gecenin tek gecelik olduğunu düşündüğümü sandığın için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفٌ لأنّي ظننتُ أن ليلة البارحة كانت ليلة للنسيان |
Bir pislik olduğum için özür dilerim. | Open Subtitles | لذا، أنا آسفٌ لأنّي كنت أحمقاً معك |
Zamanını çaldığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفٌ لأنّي أخذت منكِ الكثير من الوقت. |
Sana yalan söylediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفٌ لأنّي كذبتُ عليكِ. |
Seni aldattığım için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفٌ لأنّي خنتُكِ. |
Sana bunu yaptığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفٌ لأنّي أفعل هذا بكِ |
Jacob'ı öldürdüğüm için üzgünüm. Gerçekten. | Open Subtitles | أنا آسفٌ لأنّي قتلت (يعقوب) أنا آسفٌ، و لا أتوقّع منكِ مسامحتي، لأنّي... |
Bay Rath, efendim yemeğinizi mahvettiğim ve otoritenize saygısızlık ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | سيد (راث)، سيدي أنا آسفٌ لأنّي أخطئت في الغداء وقللت من احترام سُلطَتِك |
Senden şüphe ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفٌ لأنّي شككت بك؟ |
Juliet'in ölümüne sebep olduğum için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفٌ لأنّي تسبّبتُ بمقتل (جولييت) |
Senden şüphe ettiğim için özür dilerim, Henry. | Open Subtitles | آسفٌ لأنّي شككتُ بك (هنري) |