"آسف أنت" - Translation from Arabic to Turkish

• Üzgünüm

Üzgünüm. Burada çalışıyormuşsun. Üzerindeki şapşal kıyafetten anlamalıydım.
آسف, أنت تعمل هنا, كان يجب أن أعرف من خلال هذه الملابس السخيفة التي ترتديها

- Bu yüzden Üzgünüm. - Üzgün olman gerekmiyor.
ولبأني آسف أنت ليس من الضروري أن تكون آسف

Çok Üzgünüm. Dosyaları kontrol etmek için İngiliz pasaportunuzun olması gerek.
آسف, أنت بحاجه لجواز سفر أنجليزي لتفحص تلك الملفات

Haklısın, Üzgünüm, Aslında bunu söylemedin.
أنت على حق أنا آسف أنت لم تقله في الحقيقة

Bununla nasıl başa çıkabileceğimi bilemedim. Üzgünüm. Sen benim oğlumsun.
لم أدرِ كيف أجاري الامر, أنا آسف, أنت إبني أمّا الجينات, أو الطبيعة, لا أحد من هذه مهمّا لي.

Üzgünüm, Sen önümüzdeki 10 yıl, bir ilişki istemiyorsun, çünkü garipsin.
أنا آسف. أنت غير مهتمة في العلاقات ، فقط انت بخطة 10 سنين، لأنك غريبة

Bu da neydi? Üzgünüm, Üzgünüm. Bu çığlıkları duyduğunu söylüyorsun.
ما ذلك؟ أنا آسف، أنا آسف أنت تقول انك سمعت الصرخات هذه

Üzgünüm..sen çok fazlasın
آسف. أنت فقط أكثر من اللازم. ماذا ذلك المُفتَرَضِ للعِناية؟

Bunları duyduğun için Üzgünüm, Daphne.
l'm آسف أنت كان لا بُدَّ أنْ تَسْمعَ ذلك، دافن.

Üzgünüm, C.I.A.'de çalışabilmek için çok gençsin.
آسف, أنت صغيرة فحسب لتكوني في الـ"سي.آي.إيه.

Üzgünüm. Hala unutamadın, demek.
أنا آسف أنت مازلت تعاني من ذلك

Üzgünüm, bu tarafa geçemezsiniz.
أنا آسف أنت لا تستطيع الركوب هنا

Kanıtını elde edemediğin için Üzgünüm.
أنا آسف أنت لا إحصل على برهانك.

- Aptalca bir şeydi. Gerçekten çok Üzgünüm. - Beni hasta ediyorsun seni kahpe.
أنا آسف أنت تمرضني أيها الفاسق

Üzgünüm, ama buna inanıyor olamazsın.
أنا آسف. أنت لا تستطيع فعلاً تصديق ذلك.

Üzgünüm, önce çift olmalısınız.
Uh، آسف. أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ a زوج لذلك.

Hayır, hayır. Üzgünüm Çok şey istiyorsun.
لا أنا آسف أنت تطلب فوق إحتمالي

Üzgünüm, haklısın ama bilemiyorum.
آسف. أنت صحيح، هو، لَكنِّي لا أَعْرفُ.

Haklısın, Üzgünüm. Çok haklısın.
أنت على حق، أنا آسف أنت صعبة حقاً

Üzgünüm şu an kısıtlama altındasın.
آسف. أنت محظور عليك الخروج الآن