Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama bir plaka soruşturabilir miyim ? | Open Subtitles | آسف على إزعاجك لكن هل يمكنني البحث رقم لوحة؟ |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama şehirde kötü bir şey oluyor. | Open Subtitles | آسف على إزعاجك ، لكن هناك شيء سيئ يحدث في المدينة يا زعيم |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف على إزعاجك في هذا الوقت |
Sarah, sevgilim Rahatsız ettiğim için üzgünüm, tatlım ama Donna Hayward burada. | Open Subtitles | "ساره" يا عزيزتي، آسف على إزعاجك يا حبيبتي ولكن "دونا هايوارد" هنا |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Siz Absolut Hunk'mısınız? | Open Subtitles | أنا آسف على إزعاجك ولكن هل أنت المثير المطلق؟ |
Hey, Rahatsız ettiğim için kusura bakma ama burada çalışmak ister misin? | Open Subtitles | آسف على إزعاجك ولكن هل تريدين العمل هنا؟ أنا؟ |
Sizi meşgul ettiğim için üzgünüm efendim | Open Subtitles | آسف على إزعاجك سيدي |
Sizi bu saatte Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama Jake Soleil'e ait bir şey buldu ve doğal olarak bekleyemedi. | Open Subtitles | آسف على إزعاجك بهذا الوقت، لكن (جيك) عثر على شيء يعود لـ (سوليل)، ومن الواضح أنه شعر أنه لا يمكنه الإنتظار. |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim Kral Stefan'ın kalesine gidiyorum ama çaresizce kayboldum. | Open Subtitles | آسف على إزعاجك لكني كنت في طريقي لقلعة الملك (ستيفان) وقد ضللت الطريق |
Bu kadar geç Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama Bay Paxton'la konuşmam lazım. | Open Subtitles | آسف على إزعاجك في هذا الوقت " لكن أريد التحدث للسيد " باكستن هل هو هنا ؟ |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Bir kahve almamın sakıncası var mı? | Open Subtitles | آسف على إزعاجك أتمانعين ببعض القهوة؟ |
Bu kadar geç saatte Rahatsız ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | مرحبا آسف على إزعاجك في وقت متأخر جدًا |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف على إزعاجك في منزلك |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Ama bilmem gerekiyor, bu nasıl çalışıyor? | Open Subtitles | آسف على إزعاجك فقط أريد أن أعلم كيف تعمل ؟ |
Geç saatte Rahatsız ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف على إزعاجك في مثل هذه الساعة المتأخرة لقد.. |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Umarım tam yemeğin ortasında değildin. | Open Subtitles | آسف على إزعاجك هل تتناول العشاء؟ |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm evlat ama, küçük hanım galoşlarını unutmuş. | Open Subtitles | آسف على إزعاجك أيها الفتى (باد) لكن السيدة الصغيرة قد نست حذائها |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama - | Open Subtitles | أنا آسف على إزعاجك سيدتي |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama şey isteyecektim-- | Open Subtitles | آسف على إزعاجك --ولكني أشتهي بعض الـ |
Rahatsız ettiğim için kusura bakma. Eve geldiğinde Nucky'nin onu aradığını söyle. | Open Subtitles | آسف على إزعاجك أخبريه أن (ناكي) يبحث عنه |
Carol, selam. Rahatsız ettiğim için kusura bakma. | Open Subtitles | مرحبًا يا (كارول)، آسف على إزعاجك. |
Sizi meşgul ettiğim için üzgünüm efendim | Open Subtitles | آسف على إزعاجك سيدي |