Dalış giysisinde bir video kamera var. | Open Subtitles | بدلة الغطس لها آلة تصوير فيديو. |
Tamam, neden geziye yanında bir video kamera götürüyorsun anlamıyorum. | Open Subtitles | الموافقة، أنا لا أَفْهمُ لِماذا أنت أَخْذ a آلة تصوير فيديو على a سفرة طريقِ. |
Kablosuz video kamera ve alıcı. Morgdaki zombimiz bunu kullanıyormuş. | Open Subtitles | آلة تصوير فيديو لاسلكي ومستلم. |
Ama sen buna kızmıyorsan, dijital kameram var yani kabul edersen- | Open Subtitles | لكن إن لم تكن تمانع، فلديّ آلة تصوير فيديو رقمية |
Keşke bir kameram olsaydı. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّني كَانَ عِنْدي a آلة تصوير فيديو! Whoo! |
Hey, eğer bunu sürdüreceklerse, bir kamera bulmamız gerekli. | Open Subtitles | يا، إذا هم سَيَبقونَ هذا فوق، نحن يَجِبُ أَنْ نَستثمرَ في a آلة تصوير فيديو. |
Sadece bir video kamera istedim. | TED | كنت قثط أريد آلة تصوير فيديو |
Bak evlat, bir video kamera. | Open Subtitles | النظرة، إبن , a آلة تصوير فيديو. Hmm؟ |
İki gece görüşlü video kamera. | Open Subtitles | إثنان آلة تصوير فيديو lux. |
(Gülüşmeler) Ve bir de video kamera. | TED | (ضحك) آلة تصوير فيديو |
Sadece bir kamera kur. | Open Subtitles | أعد فقط آلة تصوير فيديو فحسب. |
Takılabilir bir kamera. | Open Subtitles | هو a آلة تصوير فيديو نقّالة صالحة للبس. |