Sadece o anın tüm hayatın boyunca süreceğini umut edersin. | Open Subtitles | تماسك فحسب, آملاً أن تلك اللحظة ستأخذ حياتك كلها. |
Temporal loba rastgele bıçak saplayıp, doğru yere denk gelmesini umut edemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك طعن الفص الزمني عشوائياً آملاً أن تكون بالمكان الصحيح |
Bilgisayarıma taktım, kaybedene geri gönderebilmeyi umuyordum. | Open Subtitles | أوصلتها في جهازي آملاً أن أعيدها لمن أضاعها |
Gizlice arka tarafa geçtim, kimsenin fark etmemesini umuyordum. | Open Subtitles | تسلّلت خارجاً من الخلف آملاً أن لا يلاحظني أحد |
Ve ulaştığım noktanın yapabileceğimden öteye gittiğini umarak bugün burada bulunuyorum. | TED | أنا هنا اليوم آملاً أن مد يدي يتعدى قبضتي. |
Büyümeye izin vermek, rahatlığın dışına çıkmaya zorlanmak, daha anlamlı bir hayatı yaşamak ve hayata sahip olma umuduyla. | TED | وأن أعطي مساحة للنمو وعدم الارتياح آملاً أن أعيش حياة ذات معنى أكثر. |
Böylece bu genç vahşiye gösterdikleri ilginin azalacağını ummuştum. | Open Subtitles | آملاً أن يغيروا رأيهم بشأن الهمجي الصغير |
Kaçmadan önce, böcekleri ölmelerini umut ederek güneşte bıraktım. | Open Subtitles | وقبلأنأهربوضعتهاتحتأشعةالشمس, آملاً أن يقضي عليها |
Onu güvende tut ve umut ediyorum ki o da senin için aynısını yapacak. | Open Subtitles | إبقي هذا الشئ أمن، آملاً أن يفعل لك نفس الشئ |
Orada otururken bir saat boyunca hakkında yanıldığımı umut ediyordum. | Open Subtitles | كنت جالساً هنا لساعة آملاً أن أكون مخطئاً بشأنك. |
Şey, plaj klübüne geri döndüm orada belki sana yeniden rastlarım diye umut etmiştim. | Open Subtitles | حسنٌ، عدت للنادي الشاطئيّ... بعدما رأيتك هنا آملاً أن... أقابلك مصادفة ثانية |
Yalak Bey'i arkamda bıraktığımı umuyordum. | Open Subtitles | آملاً أن أترك الموظف المحافظ على الشكليات على الأرض |
Avukatınla konuşmayı umuyordum. | Open Subtitles | أتيت آملاً أن أتحدث مع محاميتكِ |
Bilmem. Sadece uygun olmasını umarak etrafta bunu söyleyerek geziniyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ، فقط أدور في الجوار وأقول هذا آملاً أن أحصل على شيء |
Burada benimle buluşacak bir arkadaşımın gelmesini umarak bekliyorum. | Open Subtitles | كلاّ، إنّي في الإنتظار هُنا، آملاً أن يأتي صديق لمُقابلتي. |
Her dua kitabının kurdelasını, kirazdan yapılmış olanını bulma umuduyla emdim. | Open Subtitles | لقد قمت بمص كل الشرائط الموجودة داخل كتب الكنيسة آملاً أن أجد احدها مصنوعة من الكرز |
Biliyorum, beni hiç ilgilendirmez, fakat seni görebilmek umuduyla hastanede bekleyen bir adamın durumu beni üzdü. | Open Subtitles | أعلم، أعلم أنه ليس من شأني لكنّي شعرت بسوء ...لانه أنتظر في المستشفى آملاً أن يراك |
Böylece bu genç vahşiye gösterdikleri ilginin azalacağını ummuştum. | Open Subtitles | آملاً أن يغيروا رأيهم بشأن الهمجي الصغير |