Silahları o kadar az ki Nehir Kralı yeniden ikmal eder umuduyla ona takas için bir çocuk önerdi. | Open Subtitles | وحتّى أنّها ستُقايض غُلامًا لملك النهر آملةً أنّه سيُزودها بالعتاد |
Buraya senden bir şeyler öğrenmek umuduyla geldim. | Open Subtitles | وجئتُ إلى هنا آملةً في التعلّم منكِ |
Buraya senden bir şeyler öğrenmek umuduyla geldim. | Open Subtitles | وجئتُ إلى هنا آملةً في التعلّم منكِ |
Ben pes etmedim, Stefan. Hâlâ umudum var. | Open Subtitles | -لم أيأس يا (ستيفان)، لازلتُ آملةً |
Çünkü hâlâ umudum var. | Open Subtitles | -لأنّي لازلتُ آملةً . |
Böylece Sue panayırda ebedi olanı arayıp kaybolmaya çalışıp sonrasında bulunmayı umuyordu. | Open Subtitles | لذا مشت (سو) بِطريق بدا وكأنه بلانهاية مُحاولةً أن تتوه آملةً بأن نجدها |
Qetsiyah ölümsüzlüğe bir tedavi yarattı ve bunu Silas ile birlikte gömdü. Silas'ın tedaviyi alıp ölmesini umuyordu. | Open Subtitles | (كاتسيا) صنعت ترياقًا ضد الخلود ودفنته مع (سايلس)، آملةً أن يأخذه ويموت |