Umarım kaçtığım için bana kızmamışsındır. O şekilde yakalanarak büyük aptallık ettim. | Open Subtitles | آمل أنك لست منزعجاً مني لأنني هربت من الحماقة أنه تم الإمساك بي كذلك |
Umarım bunu fark eden tek erkek siz değilsinizdir. | Open Subtitles | آمل أنك لست الرجل الوحيد الذي لاحظ ذلك. |
Umarım bir şey kazandığın fikrine kapılmamışsındır. | Open Subtitles | آمل أنك لست تحت إنطباع أنك كسبت شيئاً |
Umarım o yönde ilerlemiyorsundur. | Open Subtitles | آمل أنك لست متوجهة في ذلك الطريق. |
Umarım ilk seferde hemen boşalmamışsındır. | Open Subtitles | يعجبني ستايلك . آمل أنك لست في الموعد الأول . |
Umarım kızmazsın. | Open Subtitles | آمل أنك لست مستاءاً. |
Umarım çok mutsuz olursun. | Open Subtitles | آمل أنك لست سعيدا أبدا |
Umarım klostrofobiniz yoktur. | Open Subtitles | آمل أنك لست خانق |
Umarım tamamen yokeden biri değilsindir. | Open Subtitles | آمل أنك لست غشاشة |
Umarım bir delilik yapmazsın. | Open Subtitles | آمل أنك لست مجنون |
- Umarım Daniel'in televizyon röportajı süresince kalıp Graysonlar ile beraber çalışmayı kabul etmeme bozulmamışsınızdır. | Open Subtitles | تقريباً. آمل أنك لست مستاءً من موافقتي على البقاء والعمل مع آل (غرايسن) خلال مقابلة (دانيال) التلفزيونية. |
Umarım solak değilsindir. | Open Subtitles | آمل أنك لست مخادعاً |
Kız gelmiştir Umarım. | Open Subtitles | آمل أنك لست بعيداً |
Umarım abin kadar dar görüşlü değilsindir. | Open Subtitles | آمل أنك لست قصير النظر كأخيك |
Umarım bana kızgın değilsindir. | Open Subtitles | آمل أنك لست غاضبا معي. |
Umarım kızmamışsındır. | Open Subtitles | آمل أنك لست غاضباً |
Umarım hala aç değilsindir. | Open Subtitles | آمل أنك لست جائعاً. |
S. Umarım buraya bana özür diletmeye gelmedin. | Open Subtitles | (س)، آمل أنك لست هنا تتذرعين للمسامحة |