İçeri girdiğimde kapıyı açık bırakmıştım. Umarım dışarı çıkmamıştır. | Open Subtitles | تركت الباب مفتوحاً عندما دخلت، آمل أنها لم تخرج |
Onu mahvetme denememi çok ciddiye almamıştır Umarım. | Open Subtitles | آمل أنها لم تأخذ نيتي في تدميرها على محمل الجد |
Umarım sipariş ettiğim 2 bin dolarlık babun spermini fark etmez. | Open Subtitles | آمل أنها لم تلاحظ الـ2000 دولار مقابل السائل المنوي القردي الذي طلبته. |
Umarım fazla pişmesine neden olmamıştır. | Open Subtitles | لذا آمل أنها لم تُطبخ زيادة عن اللزوم. |
Umarım o yaşlı adamı öldürmüyorlardır. | Open Subtitles | "آمل أنها لم تكن "قتل رحيم أو قتل مُتعمد للرجل العجوز |
Umarım bir başyapıt değildi. | Open Subtitles | آمل أنها لم تكن تحفة. |
Umarım Jan yemeğe kötü bir şey koymamıştır. | Open Subtitles | آمل أنها لم تفعل شيئا للطعام |
Umarım her şeyi anlatmamıştır. | Open Subtitles | ريتشل) أخبرتني كل شيء عنك) آمل أنها لم تفعل |
Umarım çok fazla değişmemiştir. | Open Subtitles | آمل أنها لم تتغير كثيراً |
Umarım solmaz. | Open Subtitles | آمل أنها لم تمت |
Umarım benim adıma bir söz vermemiştir. | Open Subtitles | آمل أنها لم تقطع وعودًا. |
- Çabuk ol, Umarım başlamamıştır. | Open Subtitles | أسرع , آمل أنها لم تبدأ بعد. |
- Umarım seni görmemiştir. | Open Subtitles | - آمل أنها لم تراكِ - |