Umarım bunların hiçbirini ciddiye almıyorsundur. | Open Subtitles | آمل أنّكَ لا تحمل أيّاً من هذا على محمل الجدّ |
Umarım bunların hiçbirini ciddiye almıyorsundur. Eşin olsun, çocukların olsun. | Open Subtitles | آمل أنّكَ لا تحمل أيّاً من هذا على محمل الجدّ... |
Umarım haklısındır, çünkü artık dışarı çıkmana izin veremem. | Open Subtitles | آمل أنّكَ كذلك، إذ لا يمكنني السماح لكَ بالخروج الآن |
Umarım haklısındır Mikey çünkü gökten bile izleniyor olacaksınız. | Open Subtitles | آمل أنّكَ على حقٍ لأن عيون السماء تُراقب الآن |
Umarım bir şeyler kapmışsındır. Bundan daha iyi bir eğitim bulacak değilsin. | Open Subtitles | آمل أنّكَ اتخذت منه شيئًا، فلن تجد أحدًا أفضل منه تعليمًا. |
Umarım Kaya'da iyi vakit geçirmişsinizdir. | Open Subtitles | آمل أنّكَ حظيت بوقتٍ مُمتعٌ في سجن الصخرة. |
Umarım Kaya'da iyi vakit geçirmişsinizdir. | Open Subtitles | آمل أنّكَ حظيت بوقتٍ مُمتعٌ في سجن الصخرة. |
- Umarım ona elbiseler dışında da yemek vermişsindir. | Open Subtitles | آمل أنّكَ أعطيتها بعض الطّعامِ عوضًا عن ملابسكَ القديمة. |
Umarım onu kovalamadan önce ondan ne istiyorsan elde edersin. | Open Subtitles | آمل أنّكَ استخلصت منها مرادكَ قبل استفزازك إيّاها لتغادر |
Umarım biraz önce belirttiğim bir kızı çıplak görme hedefini gerçekleştirmişsindir. | Open Subtitles | آمل أنّكَ حققت هدفكَ الأوّل، كما سبق ذكره، "رؤية فتاةٍ عاريّةٍ". |
Umarım cennette misafir odan vardır. | Open Subtitles | آمل أنّكَ جهّزت لي غرفة ظيوفٍ في الجنّة. |
Seni görmek için önümüzdeki haftayı bekleyemedim. Umarım sakıncası yoktur. | Open Subtitles | لم أستطِع الإنتظار حتى الأسبوع القادم لأراك آمل أنّكَ لا تُمانع ذلك |
Umarım kızmadın. Piyanolar çok üzülür, eğer birisi onları çalmazsa. | Open Subtitles | آمل أنّكَ لا تُمانع، البيانو يشعر بالهَجر إن لم يعزف أحدٌ عليه. |
Umarım elveda demişsindir, çünkü geri dönüş yolu yok. | Open Subtitles | آمل أنّكَ ودّعتهم، لأنّ لا سبيل للعودة. |
Umarım varlıklı bir kadınla tanışmaya hazırsındır. | Open Subtitles | آمل أنّكَ مستعدّ لماقبلة نساءٍ ضخمة. |
Nate, Umarım bizden daha iyi bir gün geçiriyorsundur. | Open Subtitles | (نيت) ، آمل أنّكَ تواجه يوماً أفضل مما نواجهه |
Ajan Martinez, havaalanına doğru yola çıkmışsınızdır Umarım. | Open Subtitles | العميل (مارتينيز)، آمل أنّكَ في طريقك إلى المطار |
Umarım trenlerden hoşlanıyorsundur. | Open Subtitles | آمل أنّكَ تحب القطارات. |
Umarım farkındasındır. | Open Subtitles | آمل أنّكَ مدرك ذلك. |
Umarım çalmışsındır. | Open Subtitles | آمل أنّكَ سرقتها. |