"آمنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • güvenli
        
    • güvende
        
    • Güvendesin
        
    • güvenlidir
        
    • tekin
        
    • sağ salim
        
    • güvenliktesin
        
    Saygıdeğer bir kız kazasız belasız, güvenli bir hayat ister sürpriz istemez ve tercihen zengin bir adam ister. Open Subtitles الفتاه المحترمة تريد أن تعيش حياه آمنه محمية و ليست مليئة بالأحداث دون مفاجآت و يفضل مع رجل غني
    Sana ve bebeğe vermeden önce güvenli olup olmadığından emin olmak istedim. Open Subtitles أردت أن أتأكد بأنها ستكون آمنه للاستخدام قبل أن اجلبها لك وللطفل
    Bunları ilk bulduğumuzda güvenli olduğundan emin olmak için yaptığımız tahlilden. Open Subtitles قمنا بتحليل الكوكب عندما حفرنا واحظرنا البطاطس قفط لنتأكد انها آمنه
    Üstat olacağım ve zamanı geldiğinde Jon'a yardım edecek ve sizi güvende tutacağım. Open Subtitles أن أصبح معلمًا حتى أساعد جون عندما يحين الوقت حتى تكونين أنت آمنه
    Onun artık korkmamasını güvende olmasını istiyorum. Open Subtitles أنا أريدها ،ألا تخاف بعد الآن و تكون آمنه
    Hatta ve hatta gezegensel bir sınır, bir çit tanımlayabilir miyiz, içinde insanlık için güvenli bir faaliyet alanımızın olduğu? TED وهل سنتمكن حتى من تحديد حدٍ أرضي، حاجز، يوفر في نطاقة مساحة آمنه للتطور البشري؟
    Burası güvenli bir mahalle. Sadece tek bir yol var. Open Subtitles هذه المنطقه آمنه جدا و لا يوجد سوى طريق واحد للدخول و الخروج
    Konuşmalarımız kaydedilmemişti. güvenli hatlardan konuştuk. Open Subtitles محادثتنا لم يتم تسجيلها لقد كنا نتكلم عبر قنوات آمنه
    Zaman kazanmak için onları güvenli odada tutabilmemiz mümkün mü? Open Subtitles ألا توجد طريقه لنحتجزه بغرفه آمنه لنكتسب وقتا ؟ -
    O benim arkadaşım değil. Beni incitmek istiyor. güvenli oda. Open Subtitles إنه ليس صديقي، إنه يريد إيذائي اما الغرفة آمنه
    Bilmiyorum, ama şu andan itibaren, oyun oynamak güvenli! Open Subtitles لا أعرف لكن من الآن وصاعدا الأرض آمنه , والمياه ليست آمنه
    İş suçla savaşmaya geldiğinde, caddeleri güvenli tutan sadece bir adam var, aynı zamanda gerçek tutan. Open Subtitles عندما يتعلق الأمر بمحاربة الجريمة هناك فقط رجل واحد يحافظ على الشوارع آمنه يحافظ بشكل حقيقي
    Ama bana planladığı partiyi gerçekleştirmesinin güvenli olup olmadığını sordu. Open Subtitles ولكنه أرادني أن أخبره إذا كان ذهابه للحفله التي كان يخطط لها آمنه
    Bunları güvenli bir uzaklıktan tetikleyebilmemiz için daha çok kablo gerekli. Open Subtitles نحتاج إلى المزيد من الأسلاك لكي نتمكّن من إشعال المتفجّرات من مسافة آمنه
    Çalışmaların sayesinde şunu diyebilirim, ki hakimde benimle aynı görüşte, bu kasaba yarına dek güvende olacaktır. Open Subtitles بناءً على أعمالك العظيمه هنا يمكننى القول وسيؤكد القاضى على كلامى هذه البلدة ستكون آمنه حتى الغد
    Kızın ruhu orada güvende olacak ve meleklerle uçabilecek. Open Subtitles ستكون آمنه هناك ، في ذلك المكان ويمكنها أن تطير مع الملائكة
    Yani artık resif güvende. Yani sokaklarda, bilirsin işte... Open Subtitles اقصد الشعبة المرجانية الآن آمنه أنت تعلم المشي بالشوارع
    Binbaşı, Jumper şu an güvende... - ...ama büyük bir sorunumuz var. Open Subtitles الرائد، المركبة آمنه حتى هذه اللحظة، لكن عندنا مشكلة كبيرة.
    Gücü tamamen saftır ve Asgard diyarını güvende tutar. Open Subtitles له القوة بحيث يُـبقي مملكة الآزجارديين آمنه
    Sakın endişelenme. Burada Güvendesin. Open Subtitles لاتقلقي من أي شيء ستكونين آمنه هنا
    Eğer Başkan Torres plajlar güvenli diyorsa o zaman güvenlidir. Open Subtitles وإن قال العمده توريس الشواطئ آمنه إذا فهي آمنه
    Şehrin buralarında sokaklar tekin değilmiş diye duydum. Open Subtitles ماسمعته هو أن هذه الشوارع ليست آمنه في هذا الجزء من المدينة
    - Kızının eve sağ salim dönmesinden mutluyum o kadar. - Çok teşekkür ederiz. Open Subtitles فقط سعداء لأنها في بيتها آمنه مع عائلتها شكراً جزيلاً
    Tanrının evinde güvenliktesin. Open Subtitles أنت آمنه فى بيت الرب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more