"آمنُ" - Translation from Arabic to Turkish

• güvenli

Eğer güvenli olmadıklarını düşünürsem, arabaya binmem.
لو لم أعتقد ان ذلك آمنُ, لا أَركب معهم في السيارةِ.

Kanallar güvenli olduğunda aşağı iner, cesedi alırız.
أنا سَأَهْبطُ تحت عندما هو آمنُ ويُبعدُه عن هناك.

Hükümet, sihrimi araştırmaları için en iyi iki ajanını gönderdi güvenli olduğunu onlara ispatlamalıyım.
الحكومة أرسلتْنا إثنان مِنْ وكلائِه الأجودِ لتَحرّي سحرِي، وأنا يَجِبُ أَنْ أُثبتَ إليهم بأنّه آمنُ.

Evine dönmenin güvenli olduğuna emin misin?
أنت متأكّد هو آمنُ للذِهاب عُدْ إلى شُقَّتَكَ؟

Hiçbir yer güvenli değildir, kendi evin bile.
لا مكانَ آمنُ لَيسَ حتى بيتَكَ الخاصَ

Yaratılmış en güvenli yer olduğunu söyledin.
.. لقد قلت إنه آمنُ مكانٍ قد خُلق

güvenli bir yerde.
هو آمنُ في مكان ما.

- İstatistik olarak öyle, oldukça güvenli.
- أَعْرفُ. بشكل إحصائي، هو آمنُ جداً.

Sana dedim ya, tamamen güvenli.
أُخبرُك، هو آمنُ جداً.

- Orası pub, güvenli, emniyetli.
-هو حانة، هو آمنُ، هو آمنُ . -يَعْرفونَنا .

Artık güvenli bir yer kalmadı!
أُخبرُك، لا مكانَ آمنُ أكثر.

Takım raporu, hedef güvenli.
الفرقة تَذْكرُ، هدف آمنُ.

Yaratılmış en güvenli yer.
إنه آمنُ مكانٍ قد خلقته

" Tam güvenli ellerde."
"هو آمنُ حَسَناً."

Çok güvenli.
هو آمنُ جداً...

- Babalık'ın evi güvenli.
- بيت أبِّ كبيرِ آمنُ.

- Evet, güvenli.
- نعم، هو آمنُ.

Işıklarda durduğumda da her şey güvenli.
ثمّ أَتوقّفُ في a stoplight،، و عندما أَتوقّفُ، وكُلّ شيء آمنُ... واردaعضة .

Ev güvenli.
البيت آمنُ

güvenli.
هو آمنُ.