Ansel'a en iyi tedavi uygulansın diye Monica, patronunun suçunu üstlenmiş. | Open Subtitles | تحمّلت (مونيكا) ذنب رئيستها وذلك كي يُحظى (آنسل) بأفضل علاج ممكن |
Başlar başlamaz Ansel, şirketin yüzü oluverdi. | Open Subtitles | فى الحال, آنسل, إنه أصبح وجهًا للشركة |
Ansel, kanserdi. Tamamen iyileşti, ama hala zayıf. | Open Subtitles | أصيب (آنسل) بالسرطان، وقد تعافى تماماً الآن لكنه لا يزال ضعيفاً |
Ansel kanser olduğunda başa çıkma şekli, ağrı kesici ve adi bir sevgiliyle oldu. | Open Subtitles | حين كان (آنسل) مصاباً بالسرطان كانت طريقتها بالتغلب على ذلك بالمسكّنات وعشيق فاسق |
Ansel, annemle buluşmak için yoga salonuna gider. | Open Subtitles | ذهب (آنسل) لملاقاة والدتنا بحصص اليوغا والإيروبيكس |
Haberlerde hırsızlık olayı çıktığı için Göksediri Hastanesi'ndeki doktorlar Ansel'ı öğrenip bize yardım etmek için aradılar. | Open Subtitles | سمع الأطباء بمشفى "سيدار أوف زيون" بشأن (آنسل) وإتصلوا لمساعدتنا |
Eğer suçu üstlenip, ortadan kaybolursa Ansel'ı Kaliforniya'daki en iyi kanser programına sokacaktın ve ortaya çıkmaması için Monica'ya her ay para verecektin. | Open Subtitles | إن تحملت اللوم وإختفت فستدخلين (آنسل) لأفضل برنامج علاج في كاليفورنيا وكنتِ تدفعين لها أجرة شهرية كي تبقى مختفية |
Ama sonra Ansel iyileşti ve Monica'yı daha fazla uzak tutmanın imkânı kalmadı. | Open Subtitles | -لكنّ (آنسل) قد شفي وليس ثمّة مجال كي تظل (مونيكا) متخفيّة ليس لفترة أطول |
Ama umarım yaptığım bu anlaşma Ansel'in iyileşmesine yardımcı olur ve sebep olduğum acıların birazını telafi eder. | Open Subtitles | لكننيأرجوأن تكونالصفقةالتي عقدتها ستساعد( آنسل)علىالتحسّن وسيعوّضعنبعضالأذىالذي تسببتُبه |
Ansel Adams tablon var. | Open Subtitles | "كما أنَّكِـ مدينةٌ للمصمم "آنسل آدمز |
Ancak nasıl koşacağımı göstermesi için Ansel'e ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | احتجت (آنسل) .. ليريني كيقية تسخير كل هذا |
Hepsini filme çekmek Ansel'in fikriydi. | Open Subtitles | لقد كانت فكرة (آنسل) بأن نصور كل ذلك منذ البداية |
Kurbanların görünüşüne bakılırsa Ansel kara büyü kullanıyor. | Open Subtitles | استنادًا إلى مظهر الضحايا من الواضح أن (آنسل) يستخدم سحرًا أسود |
Çünkü hep sen ön plana çıkıyordun, Ansel. | Open Subtitles | لأن ذلك كان دائمًا دائمًا عنك أنت, (آنسل) |
Ansel'in başına kötü bir şey gelsin hiç demedim. | Open Subtitles | لم أطلب قط بأن يحدث أي شيء سيء لـ (آنسل) |
"Çok üzgünüm Ansel bu dünyaya sen olmadan katlanamam. | Open Subtitles | "أنا مُتأسفةٌ يا (آنسل)... "لا أستطيع تحمل مواجهة العالم بدونِك.. |
- Hayır. Tek yol Ansel'in yanı. | Open Subtitles | هي بالعودة إلى حيث يوجد (آنسل) |
Ansel! | Open Subtitles | (آنسل)؟ أنتَ يا (آنسل) |
- Ansel Barber. | Open Subtitles | آنسل باربر. |
Ansel, Ansel, sana söylüyorum... | Open Subtitles | (آنسل), (آنسل). أنا أخبرك |