Merhaba, Oliver. Sözümü tutmaya geldim. | Open Subtitles | (مرحباً, يا (آوليفر أنا هنا لأحتفظ بكلمتي |
- Oliver, doğmamış çocuğunun annesiyle böyle mi konuşulur? | Open Subtitles | آوليفر)، هل بهذهِ الطريقة تكلم والدة طفلك؟ ) |
- Küçük Oliver'in birkaç ayda bir ziyaret etmesini beklememeliyim yani, öyle mi? | Open Subtitles | لن أفعل إذاً, لا أتوقع أن يزورني (آوليفر) الصغير كُل بضعة أشهر؟ |
Oliver Thredson, nereden bakarsan bak kibar bir kişilik gibi görünüyor babacan bir tavır sergiliyordu. | Open Subtitles | كانَ (آوليفر ثريدسون) في جميع المظاهر, شخصاً لطيف أبوي في اسلوبه |
Altında gerçek Oliver Thredson yatıyordu adı ağza alınamayacak bir canavar. | Open Subtitles | تحتهُ يتربص (آوليفر ثريدسون) الحقيقي ووحش لا يمكن وصفه |
Buna, eskiden Oliver Thredson'a ait olan evde yaşayan ihtiyar çift dahil. | Open Subtitles | من بينهم العجوزان الذين عاشا في المنزل الذي كان ملك (آوليفر ثريدسون) سابقاً |
Beni şu anda öldürmek istiyorsun, değil mi Oliver? | Open Subtitles | تود قتلي الآن, يا (آوليفر), أليسَ كذلك؟ |
Ben, Oliver Thredson. İçeride misiniz? | Open Subtitles | (أنا (آوليفر ثريدسون هل أنتَ بالداخل؟ |
Yapabileceğimi biliyorsun, Oliver. | Open Subtitles | (تعرف أنَّهُ يمكنني فعل ذلك، يا (آوليفر |
Hayır, Oliver. Baba falan olmayacaksın. | Open Subtitles | لا, يا (آوليفر), لن تصبح أباً |
- İnsanı... - Oliver, kes şunu! | Open Subtitles | ...يخرّب - (توقف, يا (آوليفر - |
Bu ötenazi oluyor, Oliver. | Open Subtitles | (هذا قتل رحيم, يا (آوليفر |
- Oliver! | Open Subtitles | ! آوليفر ! |