eğer insanların bu sub-prime ürününün tüm ülkeler arasında defalarca dolaşıp İzlanda bankalarına, ya da Britanya bankalarına ulaşmasından ötürü, en ufak tasarrufları bile kötü etkileniyorsa, işte o zaman ulusal denetleme sistemlerine bel bağlayamazsınız. | TED | اذا كان بمقدور الناس الحصول على ذلك المنتج الثانوي الذي ينتقل عبر الأمم الكثير، الكثير من الوقت حتى ينتهي في بنوك في آيسلاندا أو بقية أنحاء بريطانيا، ومدخرات الناس العاديون تتأثر بها، حينها لا تستطيع الإعتماد على نظام للمراقبة الوطنية. |
Bunca zaman, sana İzlanda'daki vikingden kurtulmana yardım etmeye çalışırken bir de bakıyorum, öyle biri aslında yokmuş. | Open Subtitles | طوال ذلك الوقت ، كنتُ أظن بأنني أساعدكِ (على تخطي محنة فتى الفايكينغ في (آيسلاندا و الذي اتضح بأنه غير موجود |
A, sadece İzlanda'da bulunan bir buz oluşumu, veya, B, tatsız bir durum. | Open Subtitles | (أ) : صخرة لا تتواجد إلا في (آيسلاندا) أو (ب) : |
Şimdi de İzlanda'da aramaya başlıyorum. | Open Subtitles | والآن بدأت بالبحث في "آيسلاندا". |
İzlanda'ya. | Open Subtitles | - آيسلاندا |
- İzlanda'ya. | Open Subtitles | - آيسلاندا |