"آيفا" - Translation from Arabic to Turkish

• Ava
• Eva

Brock seni sattı, Ava. Molly'ye ne yapıyorsunuz? Zaten II.
"بروك" قد باعك للتو يا "آيفا" ما الذي تفعله ل"مولي"؟

"Ava Watson" diye birinin olmadığını söylediler, ben de fotoğrafını faksladım.
ليس لديهم طالبة اسمها "آيفا واستون" لذا أرسلت لهم صورة بالفاكس

Brock ve Ava'yı Vatanseverlik Yasası uyarınca gözaltına almış durumdayım.
لقد إعتقلت بالفعل "بروك" و "آيفا" تحت طائلة قانون معاقبة الإرهاب

Brock and Ava'yı konuşturacağımı bildiğin için buna hazırlıklı olmalısın.
"و أنت قد إفترضتي أنني سأكسر "بروك" و "آيفا إذن أنت مستعدة لذلك

Zachariah ve diğer Randolphlar, merhum ağabeyim Bowman'ın Ava'ya davranışlarını hiç affetmediler.
هو وعشيرة (راندولف) لم يسامحوا قط ما فعله أخي المتوفي لـ (آيفا)

Markham'ın kasasındaki o para yığını 10 milyon dolar filan olmalı Ava.
كمية المال في خزنة (ماركهام) تعادل قرابة 10 مليون دولار يا (آيفا)

Ava, iş görüşmek için Limehouse'la ofise gideceğiz, tamam mı?
آيفا أنا و (لايمهاوس) سندخل للمكتب لننجز بعض الأعمال, حسنٌ؟

Ava'nın ifadesinin hiçbir değeri kalmadı artık.
شهادة آيفا لن تفيدنا بشيءٍ الآن

Boyd'u veya Ava'yı ve parayı ya da üçünü de ele geçirdiğimde geleceğim.
-كلاّ، سأعود حينما أقبض على (بويد) أو (آيفا) مع النقود أو ثلاثته معاً

Adı Ava Jeffords. 6.5 kilo falan doğdu.
"إسمها "آيفا جيفوردز تزن 14 باونداً و 6 أونصات

Sharon'la birlikte Ava'nın ilk tanıştığı kişinin sen olmasını istedik.
شارون" وأنا أردناك أن تكون" "أول شخص يقابل "آيفا

Senin de Ava'dan hoşlandığın ortada ya da Jane Doe'dan ya da ona her ne diyorsan, ve o da evli.
(أنت كنت تحب (آيفا , أو مجهولة الهوية او أيّ ما كان تدعوها و كانت متزوجة

Şey, artık kendine Ava diyor sanırım.
حسناً , أعتقد أنها تطلق على نفسها اسم (آيفا) الآن

Adımı Ava koydun.
, (أنت سميتني (آيفا و كنت على طبيعتي أكثر

O artık Ava değil, Rebecca. Onu hiç tanımıyorum.
(لم تعد (آيفا هي (ريبيكا) الآن و أنا بالكاد أعرفها

Adı ne olursa olsun, o senin için hep Ava olacak.
, و مهما كان اسمها ستكون (آيفا) بالنسبة لك

- Ava, bunca zamandır burada mıydın?
أقصد ، كيف - هل كنتِ هنا طوال الوقت يا (آيفا)؟

Ava, ben çıktığımda burası böyle açık değildi.
هذا الخط لكم يكن مقطوعاً (عندما رحلت يا (آيفا

Hayır, hayır, hayır. Ava onu çağırıyordu, kontrol ediyordu.
، لا ، لا ، لا آيفا) كانت تستدعيه و تتحكم به)

Bebek iyi, ama Ava'da ödem var.
كان الأمر على ما يرام , لكن (آيفا) مصابة بوذمة

Eva'yı bodrumda saklanırken buldum.
اكتشفت "آيفا" مختبئة في القبو.