"أؤجل" - Translation from Arabic to Turkish

    • ertelemek
        
    • erteliyorum
        
    • ertelemem
        
    • ertelemeyeceğim
        
    • erteledim
        
    • gecikemem
        
    • ertelemeliyim
        
    • erteleyeceğim
        
    Yine de bunu, adam tek başına kalıncaya kadar ertelemek daha tatminkâr daha şiş usulü yapacaktır. Open Subtitles عموما، أنا أؤجل الأمر حتى يصبح وحيدا وسأصل إلى نتائج مرضية حكمة سكينية
    Üstelik hırsla beklediğim bir sunumu ertelemek zorunda kalmamdan sonra. Open Subtitles مما اضطرني أن أؤجل عرضاً كنتُ شغوفاً بتقديمه
    Bunları bana verdiğinden beri bir nedenden ötürü onları dosyalatmayı erteliyorum. Open Subtitles منذ أن سلمتيني إياها وأنا أؤجل تقديمها لسبب ما
    Özür dilerim, efendim. Bu istifayı ertelemem gerekiyor. Open Subtitles أسف، سيدي يجب أن أؤجل هذا الموضوع
    Bu toplantıyı ertelemeyeceğim! Open Subtitles لن أؤجل هذه القمة
    Hep bir hafta sonrasına erteledim, anladın mı? Open Subtitles ولكنت كنت أؤجل الأمر دائماً للأسبوع التالي، تعرفون هذا
    Bir iguana için gecikemem. Open Subtitles و لن أؤجل مهمتى بسبب أقحوانة أو أى شىء أخر
    Tyrell, görüşmeyi başka bir tarihe ertelemeliyim. - Anwar, başka bir tarih ayarla. Open Subtitles (تايريل) لابد أن أؤجل هذا إلى موعد آخر
    Eğer boşanmayı ertelemek istiyorsan bunu benden kendin isteyebilirsin. Open Subtitles إذا كنت تريدني أنْ أؤجل الطلاق، يُمكنك أنْ تطلب منّي ذلك بنفسك.
    Düğünü ertelemek mi? Open Subtitles أن أؤجل الزفاف؟
    Onun işini ertelemek istemem. Open Subtitles لا أريد أن أؤجل له العملية.
    Marcus Cho gibileri çığır açarken ben hastane politikası hazırlayacağım diye araştırmalarımı erteliyorum. Open Subtitles وأنا كنت أؤجل الأبحاث لكتابة السياسات، لأصبح كالمحامية
    Duruşmayı erteliyorum. Open Subtitles أؤجل هذه المحكمة
    Sadece erteliyorum, iptal etmiyorum ki. Open Subtitles أنا أؤجل , ولا ألغي
    Uçağımı bu geceye ertelemem gerekti. Tamam. Open Subtitles علي أن أؤجل رحلتي الليلة. حسنا.
    Charlie, kahvaltıya gelemeyeceğim, hatta belki konuşmayı da ertelemem gerekecek. Open Subtitles مرحباً (تشارلي) أنا لن آتي للفطور و لربما يجب أن أؤجل الخطاب, لقد إلتقيتُ بـ(إليس) للتو
    Bu toplantıyı ertelemeyeceğim! Open Subtitles أنا لن أؤجل هذه القمة
    Bu yüzden düğünü ertelemeyeceğim. Tamam mı? Open Subtitles لذا لن أؤجل الحفل
    Ben gidişimizi erteledim. Bunun hiçbir yararı olmayacak inan bana. Open Subtitles كان من الممكن أن أؤجل إخبارك بهذا ولكن هذا ليس من العدل...
    Onu çalmadım, yalnızca geri vermeyi erteledim. Open Subtitles لم أسرقها; أنا أؤجل موعد ارجاعها
    Bir iguana için gecikemem. Open Subtitles و لن أؤجل مهمتى بسبب أقحوانة أو أى شىء أخر
    Tyrell, görüşmeyi başka bir tarihe ertelemeliyim. Open Subtitles (تايريل) لابد أن أؤجل هذا إلى موعد آخر
    Sen ne yapmam gerektiğini bulana kadar söylemeyi erteleyeceğim. Open Subtitles سوف أؤجل إخباره حتى تخبريني ماذا يجب علي أن أفعل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more