"أؤذيه" - Translation from Arabic to Turkish

    • incitmek
        
    • Ona zarar
        
    • incitmeyeceğim
        
    • yakmak
        
    • incitmemem
        
    • incitmezdim
        
    • yakmayacağım
        
    • onu incitmekle
        
    İşlemi sen yürütebilirsin diye düşündüm. Onu incitmek istemiyorum. Open Subtitles أعتقدت أنه بامكانك القيام بالعمليه لا أريد أن أؤذيه عليك القيام بذلك , من فضلك.
    Onu incitmek istemiştim ama bu şekilde değil. Open Subtitles أردت أن أؤذيه ولكن ليس بتلك الصورة
    Oksijen seviyelerinin 90'ın altına düşmemesine özen gösterdim. Ona zarar vermek istemem. Open Subtitles شاهدت المعدلات تأكدت أن نسبة الأكسجين فوق 90، لا يمكن أن أؤذيه
    Ama yine de Ona zarar veremiyordum. Nasıl zarar verebilirdim ki? Open Subtitles لكن لا زلت لا أستطيع أن أؤذيه وكيف أؤذيه؟
    Onu incitmeyeceğim. Bu işi kaldırım yapacak! Open Subtitles أنا لن أؤذيه الرصيف سوف يفعل
    Sana yaptıkları için onun canını yakmak. Open Subtitles .أردتأن أؤذيه. للطريقة التي آذاك فيها
    Onu incitmemem için yemin ettirdi bana, bunun ikimiz için de iyi olacağını söyledi. Open Subtitles استجدتني لكيلا أؤذيه وجعلتني أقطع وعداً، قائلةً إن ذلك لمصلحتنا معاً.
    Neyse, önemi yok. Onu asla incitmezdim. Ama ona yalan söyledin. Open Subtitles على أيّ حال، هذا لا يهمّ فلن أؤذيه أبداً
    Onun canını yakmayacağım. Sadece onu oyalayacağım, bu sırada sen de etrafa bak. Open Subtitles لن أؤذيه, فقط أشُـغله فترة من الوقت حتى أتُـيح لكِ المجال
    Onu incitmek bana da çok acı veriyor, ama başka bir yol göremiyorum. Open Subtitles وإنه يؤذيني بشدة أن أؤذيه, لكن... لا أرى أي طريقة أخرى.
    Onu incitmek istedim. Open Subtitles إننىأردتأن أؤذيه.
    Onu incitmek istemedim. Open Subtitles لم أقصد أن أؤذيه مطلقاً.
    İncitmek istemedim. Open Subtitles لم أقصد أن أؤذيه.
    Ama yine de Ona zarar veremiyordum. Nasıl zarar verebilirdim ki? Open Subtitles لكن لا زلت لا أستطيع أن أؤذيه وكيف أؤذيه؟
    Neden Ona zarar verdikten sonra odamda kalayım? Open Subtitles لماذا قد أؤذيه وبعدها أغادر كل تلك في غرفتي؟
    Ona zarar vermemem için yalvardı ve onu hademe tişörtünün yakasından sımsıkı yakaladım, onu yüzüme yaklaştırdım, o benden uzun ama pelerin iş görüyor, böylece o dinliyordu ve ben de gözlerinin içine bakıyordum. TED وتوسل الي ان لا أؤذيه وأمسكت به من قبة القميص الخاص بعمال النظافة، وسحبته بالقرب من وجهي هو أطول مني قامة ولكن ساعدني الرداء، لذا فهو يسمعني عندما أنظر اليه في عينية،
    Oh, hayır, bayım. İncitmeyeceğim. Open Subtitles أوه , لا يا سيدي، لن أؤذيه
    Endişelenme. Onu incitmeyeceğim. Open Subtitles لا تقلق، لن أؤذيه
    Onun canını yakmak istiyordun. Ben bile canını yakmak isterdim. Open Subtitles أردتَ أن تؤذيه سحقاً أنا أردتُ أن أؤذيه
    Onu incitmemem için bana yalvardı. Open Subtitles وتوسل إليٌ ألا أؤذيه
    - Onu asla incitmezdim. Open Subtitles -لن أؤذيه أبداً .
    Ona göstermek istiyorum. Endişelenme. Canını yakmayacağım. Open Subtitles سيسعدني أن أريه، لا تخافي، لن أؤذيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more