Ama Yıllık Komitesi'nde bir anlaşma yapmıştık. | Open Subtitles | ولكننا أبرمنا إتفاق في كتابنا السنوي هذا هو معادة الحفلة الراقصة |
Meşhur grubunuzun, kiralık silah konumuna düşmesine üzüldüm ama seninle bir anlaşma yaptık Karai. | Open Subtitles | يؤسفني أنّ مجموعتك اللامعة قد تضاءلت. لكنّي أعتقد أنّنا أبرمنا صفقة، كراي. |
Onunla o anlaşmayı yaptığımızda bir şeylere karar veren bizdik. | Open Subtitles | حين أبرمنا تلك الصفقة معه كان قرار كلينا |
Onunla o anlaşmayı yaptığımızda bir şeylere karar veren bizdik. | Open Subtitles | حين أبرمنا تلك الصفقة معه كان قرار كلينا -وتعيّن أن يؤثر على كلينا فقط . |
anlaşma yapmıştık. Anlaşmamıza bağlı olarak verdiğim sözler var. | Open Subtitles | أبرمنا اتفاقاً وقدمت وعوداً بسبب اتفاقنا |
Bir Anlaşmamız vardı cadılar! | Open Subtitles | أبرمنا اتّفاقاً أيّتها الساحرتان |
Koloni 5'le bir anlaşma yaptık ve birbirimize göz kulak olmalıyız. | Open Subtitles | نحن أبرمنا اتفاقا مع مستعمرة خمسة ونحن بحاجة الى ان ننظر بعد بعضها البعض. |
bir anlaşma yapmıştık. İkimiz de 40 yaşımızda bekar olursak bebek yapacaktık. | Open Subtitles | لقد أبرمنا واحدة من تلك الإتفاقات أنّنا لو بلغنا الأربعين و نحن عزّاباً ، فسننجب طفلاً |
Yıllık Komitesi'nde bir anlaşma yapmıştık. | Open Subtitles | ولكننا أبرمنا إتفاق في كتابنا السنوي |
bir anlaşma yaptık ve sen de onayladın. | Open Subtitles | لقد أبرمنا إتفاقاً معها. وأنتَ أكدته. |
Size bu anlaşmayı yaparken derecelendirme kuruluşlarının, SEC'nin ve büyük bankaların bu konudan bihaber olduklarını söylemedim mi? | Open Subtitles | ألم أقل لك عندما أبرمنا هذه الصفقة أن تقييم الوكالات ومجلس التنسيق الأعلى وما الصارف الكبرى كانوا على جهل بالأمر الم أقُل هذا؟ |
Anlaşmamız vardı! Anlaşmamız vardı! | Open Subtitles | .لقد أبرمنا إتفاقاً .لقد أبرمنا إتفاقاً |