Onu gönüller ve mavi süet ayakkabı kadar temiz gördüm. İçmek ister misin? | Open Subtitles | أبصرته واضحاً كما الذدىً أو أحذية الجلد المدبوغ أترغب فى الشّراب؟ |
Bay Molesley'in bahçesini gördüm ve gülleri gördüğüm en güzel çiçekler. | Open Subtitles | ذهبت لأطّلع على حدسقة السيد موسلي الأب ووجدت أن وروده من اجمل ما أبصرته عيناي |
Orada tozun içinde onu senin yüzünde gördüm. | Open Subtitles | أبصرته فى وجهك كما العودة إلى الغبار |
Sizin bahçeye ot ekerken gördüm, tişörtünü de filmlerdeki gibi, yavaş yavaş çıkarıyor. | Open Subtitles | أبصرته يستمنى وهو يدخن الماريغوانا" خارج شقتك" ينزع إزاره بأناةٍ مثل الأفلام |
gördüm. | Open Subtitles | أبصرته. |