Bir hâkim annemin mirasını hükümsüz kıldı yani artık bütün bu dramayı arkamızda bırakabiliriz. | Open Subtitles | لقد أبطلت المحكمة وصية أمي ونستطيع الان أن نضع هذا الأمر وراء ظهورنا |
Yüce Mahkeme bu sabah Oy Kullanma Hakları Yasası'nın bir kısmını geçersiz kıldı. | Open Subtitles | المحكمة العليا أبطلت أجزاءً من قانون حق التصويت هذا الصباح. |
Bozucu kodlarını etkisiz kıldım, ama fark etmeleri sadece zaman meselesi. | Open Subtitles | لقد أبطلت كود التشويش أنها مسألة وقت قبل أن يعيدوه |
Bozucu kodlarını etkisiz kıldım, ama fark etmeleri sadece zaman meselesi. | Open Subtitles | لقد أبطلت كود التشويش أنها مسألة وقت قبل أن يعيدوه |
- Maryland Eyaleti, devletin ayırdığı ödeneği kötü kullandığı ve araştırmalarında yolsuzluk yaptığı için lisansını geri alınca, üyeliği yenilenmemiş. | Open Subtitles | عضويته لم تجدد بعد أن أبطلت ولاية " ميريلاند " رخصته الطبية لسوء تصرفه فى البحث و سوء إستعمال منحة حكومية |
- Maryland Eyaleti, devletin ayırdığı ödeneği kötü kullandığı ve araştırmalarında yolsuzluk yaptığı için lisansını geri alınca, üyeliği yenilenmemiş. | Open Subtitles | عضويته لم تجدد بعد أن أبطلت ولاية " ميريلاند " رخصته الطبية لسوء تصرفه فى البحث و سوء إستعمال منحة حكومية |
Zahmet etme. Sihrini etkisiz hale getirdim. | Open Subtitles | لا تتعبي نفسكِ لقد أبطلت مفعول سحرك |
Priya, Leonard ile olan ev arkadaşı anlaşmamı hükümsüz kıldı ve o dairede yaşamayı benim için çok rahatsız bir hâle getirdi. | Open Subtitles | بريا) قد أبطلت -جوهرياً- اتفاقية شراكة السكن) (بيني وبين (لينورد جاعلة الحياة بالشقة غير مريحة أبداً لي |
Zahmet etme. Sihrini etkisiz hale getirdim. | Open Subtitles | لا تتعبي نفسكِ لقد أبطلت مفعول سحرك |
Gerçek bir bombayı etkisiz hale getirdim. | Open Subtitles | أبطلت مفعول قنبلة حقيقية |