"أبغض" - Translation from Arabic to Turkish

    • nefret ediyorum
        
    • nefret ederim
        
    • en iğrenç
        
    Bunu söylemekten nefret ediyorum ama öğrenci kredisine başvurması gerekiyor sanırım, hmm? Open Subtitles أبغض قول هذا، لكن أظن أنه مضطر للتقدم في طلب القروض الطلابية
    Bunu icad eden heriften de, bunu üreten fabrikadan da nefret ediyorum. Open Subtitles أبغض الشخص الذي اخترعها. أبغض المصنع الذي أنتجها.
    Hemen hemen beni dönüştürdükleri şey kadar nefret ediyorum. Open Subtitles تماماً كما أبغض الهيئة التي حوّلوني إليها
    Hatırlatmalardan nefret ederim! Open Subtitles المرأة التي مزَّقَت قلبي بوحشية وأنا أبغض التذكارات
    Sadece iki haftadır burada olmasına rağmen... şimdiden okuldaki en iğrenç çocuk... olmayı başardı. Open Subtitles ،لقد كان هنا فقط لمدة أسبوعين وهو بالفعل أبغض ولد في المدرسـة
    Bu işten nefret ediyorum. Open Subtitles أبغض وأحتقر العمل الذي يسأل , للقيام في القسم
    Şimdi A.B.D.'yi ne seviyorum... ne de ondan nefret ediyorum. Open Subtitles والآن، فإني تحديدا لا أحب... أو لا أبغض أمريكا
    nefret ediyorum. Tek istediğim çekip gitmek. Open Subtitles أبغض المكان هنا، أريد الرحيل فحسب.
    Ne düşündüğünü bilmemekten de nefret ediyorum. Open Subtitles أبغض كوني لا أعرف ما يدور بخلدكَ
    Bu karıdan gerçekten nefret ediyorum. Open Subtitles أنا أبغض تلك الساقطة بغضاً شديداً
    Çalışanlarımın tehlikede olduklarını düşünmekten nefret ediyorum. Open Subtitles أبغض التفكير في أشخاص معرضين للخطر
    Kesinlikle Cadılar Bayramından nefret ediyorum. TED أنا أبغض عطلة عيد الهالوين.
    Kalbimin derinliklerinde o küçük canavarlardan nefret ediyorum. Open Subtitles ... في أعماق قلبي أبغض الوحوش الصغيرة
    Yaptıklarımdan nefret ediyorum. Open Subtitles أبغض ما أنا عليه.
    Buradan nefret ediyorum. Biliyor muydun? Open Subtitles أبغض المكان هنا، أتدرين ذلك؟
    Hızlı buluşmalardan nefret ediyorum. Open Subtitles أبغض هذه الأشياء
    Blogun olmamasından nefret ediyorum. Open Subtitles أبغض كونكَ لا تملك مدونة
    İnsanların bana aldırış etmemesinden... - ...nefret ediyorum. - Gary, dinle. Open Subtitles أبغض التعامل مع هؤلاء الأشخاص, الذين يتجاهلونني (غاري), أسمع أريد أن تبحث عن (روزن).
    Böyle bir şeyi düşündüğün için senin hakkını vermeliyim ama sorun şu ki bu küçük serseriden nefret ederim. Open Subtitles تستحق الإطراء على هذا لتفكيرك الإبداعي بهذا الشأن ولكن المشكلة أني أبغض الوغد الصغير
    Çocuklardan nefret ederim. Open Subtitles وأنا أبغض الأطفال
    Hayatımda izlediğim en iğrenç şey. Open Subtitles هذه بعض من أبغض الأشياء التي رأيتُها في حياتي، وحتى الأن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more