Beni yakalayan insanlar, beni bir delikte tuttular ama düşünmekten, plânlamaktan asla yılmadım. | Open Subtitles | الناس الذين أمسكوا بيَّ، أبقوني في حفرة ولكنني لم أتوقف عن التفكير، التخطيط |
Beni üç saat burada tuttular. | Open Subtitles | لقد أبقوني هنا ثلاث ساعات ولم يخبروني بأي شيء |
Sağlık Bürosu Hayati İstatistikler'e ulaşmaya çalıştım, ...beni 20 dakika beklemede tuttular. | Open Subtitles | حسنًا، تحققت مع مكتب الولاية للأحصائات الحيوية. أبقوني أنتظر لـ20 دقيقة. |
- Olabildiğince çabuk dönmeye çalıştım ama beni içeride tuttular. | Open Subtitles | حاولت أن أعود بأسرع ما يمكن ولكنهم أبقوني هناك |
Tam yirmi dört yıl boyunca, beni o cehennem deliğinde tuttular. | Open Subtitles | أربعة وعشرين سنة... أبقوني مدفوناً في حفرة الجحيم، تلك |
Beni arabanın bagajında tuttular. | Open Subtitles | أبقوني في صندوق سيارة. |
Beni kilitli tuttular. | Open Subtitles | أبقوني محتجزاً؟ |
- Beni canlı tuttular. | Open Subtitles | - هم أبقوني على قيد الحياة. |
-Beni orada tuttular. | Open Subtitles | أبقوني هناك |