"أبقيته" - Translation from Arabic to Turkish

    • tuttun
        
    • tuttum
        
    • sakladın
        
    • sakladım
        
    • tutarsan
        
    Onu üç gün hayatta tuttun, kendini düşünmeden. Open Subtitles لقد أبقيته حياً لمدة 3 أيام بدون أن تفكر بنفسك حتى
    Yardımı paha biçilmezdi. Onu hayatta tuttun. Open Subtitles مجهودكِ لايقدر بثمن لكنكِ أبقيته على قيد الحياة
    Senin babası olduğunu bildiğim için bu bebeği tuttum veya diğer annesi. Open Subtitles أبقيته لأنى عرفت أنك كنتى الأبّ الأمّ الأخرى
    Elbette onu laboratuvarda tuttum. İnsanları heyecanlandırmaya gerek yok. Open Subtitles أبقيته سراً في المعمل بالطبع لكيلايهتاجالناس.
    - Bu benim saçım. Bunca zaman sakladın mı? Open Subtitles اللهي أبقيته كلّ هذا الوقت
    Onca ay bunu herkesten sakladım. Open Subtitles كلّ هذه الشهور أبقيته هنا في السرّ.
    Ondan hoşlandığını sanıyordum. Onu biraz daha kapı eşiğinde tutarsan, elinden kaçırırsın. Open Subtitles و اذا أبقيته بـ بالشرفه في الخارج فترة أطول ستخسريه
    Yani en uygun anda ölsün diye bunca yıl onu hayatta tuttun. Open Subtitles إن أبقيته علي قيد الحياة سوف يموت فى اللحظة المطلوبة.
    Doğru anda ölebilmesi için mi hayatta tuttun onu? Open Subtitles إن أبقيته علي قيد الحياة سوف يموت فى اللحظة المطلوبة.
    Yani, sırrın açığa çıktığı halde neden onu bunca zaman hayatta tuttun? Open Subtitles أعني، لماذا أبقيته على قيد الحياة وقتًا طويلًا رغم افتضاح أمرك؟
    Hayır, hala Tom'u sevdiğini kendine kabul ettirmek istemediğin için sır olarak tuttun sana yaptığı şeyden sonra sana o kadar korkunç davrandıktan sonra hala onu bırakamıyorsun. Open Subtitles لا، أبقيته سرا لأنك لا تريدين تقبل بأنك لازلت تحبينه
    Onu Porter'dan uzak tuttun ama boş gününde ne yapacağını bilmiyoruz. Open Subtitles أنت أبقيته بعيداً عن بورتر لكننا لا نعرف ما الذي سيفعله في يوم إجازته
    Etrafı temiz tuttun mu? Open Subtitles هل أبقيته نظيف؟
    Zaten onu 2 gün boyunca elden ayaktan uzak tuttum. Yani kimseye söylemedi. Open Subtitles وقد أبقيته بعيدًا عن الأنظار ليومين، لذا فإنّه لم يخبر أحدًا.
    Benim işime gelmediği vakte kadar yanımda tuttum. Open Subtitles أبقيته إلى جانبي إلى أن أصبح عديم الفائدة بالنسبة إلي
    Onu gözümün önünde tuttum, dikkatliydim. Open Subtitles لقد أبقيته مختفيا وكنت حريصا بشدة
    Onu bir gemide tutsak olarak tuttum ve iki ay boyunca işkence ettim. Open Subtitles لكني أبقيته سجيناً لدىّ على متن سفينة
    Neden bir sır olarak sakladın? Open Subtitles لماذا أبقيته سراً ؟
    Kimse gülmüyordu. Sır olarak sakladın. Open Subtitles أحد يضحك لم سراً أبقيته لقد
    Yine de onu sona mı sakladın? Open Subtitles ومع ذلك أبقيته للنهاية؟
    Kendime sakladım, ama daha fazla tutamıyorum. Open Subtitles لقد أبقيته لنفسي، ولكن ليس بعد الان.
    Saklayabildiğim kadar sakladım. Open Subtitles أبقيته سرًّا لآخر رمق.
    Biraz daha canlı tutarsan kendine buradan çıkış bileti alabilirsin. Open Subtitles إذا أبقيته علي قيد الحياة لفترة أطول ربما سيكون تذكرة خروجك من هنا
    Haddinden fazla da ateşte tutarsan içindekiler yanar. Open Subtitles ولو أبقيته على النار طويلاً سيحترق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more