"أبقيكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• tutmak
• tutmaya
• tutmalıyım

Tek isteğim seni korumaktı uzak tutmak istedim böylece gerçek kimliğini kimse öğrenemeyecekti.
أردتُ أن أحميكِ وحسب، أن أبقيكِ آمنة بحيث لا يمكن لأحد معرفة ما تكونين حقاً

Burası özel bir mülktür, sizi uzak tutmak için mahkeme emri mi almam gerekiyor?
هذه ملكية خاصة, هل أحتاج لأمر تقييد كي أبقيكِ بعدية؟

Hayır, seni korumak istiyorum, Seni güvende tutmak istiyorum!
لا, أنا أريد أن أحميكِ, أريد أن أبقيكِ بأمان!

Beni dinliyor musun? Çünkü seni hayatta tutmaya çalışıyorum.
مهلاً، أتصغين لي، لأنّي أحاول أن أبقيكِ حيّة هنا

Seni bu işin dışında tutmaya çalıştım.
ولكني حاولت أن أبقيكِ خارج الأمر

seni hizada tutmalıyım, yoksa kaybedecem.
علي ان أبقيكِ على الخطّ وإلا سأخسرك

Tek arzum seni güvende tutmak.
رغبتي الوحيدة ، هي أن أبقيكِ بآمان

Gözlem için sizi bir gece daha burada tutmak istiyorum.
أود أن أبقيكِ خلال الليل للملاحظة

Seni güvende tutmak için bir söz verdim.
لقد قطعت وعداً بأن أبقيكِ آمنة

Seni bir süre elimde tutmak istedim.
أردت أن أبقيكِ لبعض من الزمن

Değil mi? Ben seni güvende tutmak istiyorum Claire.
(أريد أن أبقيكِ بأمان يا (كلير

Sen benim eşimsin. Benim işim seni güvende tutmak."
من واجبي أن أبقيكِ بأمان"

- Ama sadece seni güvende tutmaya çalışıyorum.
-ولكنني أحاول أن أبقيكِ آمنة فحسب

Seni güvende tutmaya çalışıyorum.
أحاول بأنّ أبقيكِ آمنة.

- Seni güvende tutmaya çalışıyorum. - Neden?
أحاول أن أبقيكِ آمنة - لماذا؟

Bense seni güvende tutmaya çalışıyorum.
و أنا أحاول أن أبقيكِ بأمان !

Seni güvende tutmalıyım.
يــجب أن أبقيكِ في مكان آمن ــــ

Eğer işin içinde Victoria varsa seni savaştan olabildiğince uzak tutmalıyım.
إذا كانت (فيكتوريا) متورطة... عليّ أن أبقيكِ بعيدة بقدر الإمكان عن المعركة.