Duydum ki mahkemede iyi iş çıkarmışsınız. | Open Subtitles | سمعت أنك أبليت حسنا في المحكمة |
O kadar çığlık atınca suyum gelecekti az kalsın. - İyi iş çıkardın. | Open Subtitles | اندمجت مع ذاك الكم من الصراخ - لقد أبليت حسنا - |
Savaşta çok iyi iş çıkardım. | Open Subtitles | أبليت حسنا في الحرب |
İyi iş başardın, dedektif. | Open Subtitles | أبليت حسنا أيها المحقق |
Seninle gurur duyuyorum. Hallettin değil mi? | Open Subtitles | "أنا فخور بك "نيك لقد أبليت حسنا الليلة |
İyi iş çıkardın, Augie. | Open Subtitles | لقد أبليت حسنا أوغي |
- iyi iş yaptın, kardeşim. | Open Subtitles | لقد أبليت حسنا أخير الصغير |
Ciddiyim. Sen çok iyi iş çıkardın. | Open Subtitles | أعني هذا، لقد أبليت حسنا. |
İyi iş çkardın. Tamam, onu kaldırın. | Open Subtitles | لقد أبليت حسنا حسنا، أحملوه |
Javier ve eliyle gerçekten iyi iş çıkardın. | Open Subtitles | لقد أبليت حسنا مع ((خافيير)) ويده |
İyi iş çıkardın, Jibraan. | Open Subtitles | لقد أبليت حسنا يا (جبران) |
İyi iş çıkardın. | Open Subtitles | أبليت حسنا |
İyi iş çıkardın. Sen de öğreneceksin. | Open Subtitles | لقد أبليت حسنا |
İyi iş çıkardınız Bay Himmel. | Open Subtitles | (أبليت حسنا سيد (هايمل |
İyi iş çıkardın. | Open Subtitles | لقد أبليت حسنا |
İyi iş çıkardın. | Open Subtitles | لقد أبليت حسنا |
Seninle gurur duyuyorum. Hallettin değil mi? | Open Subtitles | "أنا فخور بك "نيك لقد أبليت حسنا الليلة |