"أبنتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • kızının
        
    • kızını
        
    • kızıyla
        
    • Kızı
        
    • kızına
        
    • kızında
        
    Nasıl bir anne kızının evlilik yıldönümünü kızının eski kocasıyla geçirir? Open Subtitles أي نوع من أمهات تقضي ذكرى زواج أبنتها مع زوجها السابق؟
    Halk onun kızının varis, sizinkinin piç olduğunu söylüyor. Open Subtitles فالناس يقولون بأن أبنتها هى الوريثة وأن أبنتك لقيطة.
    Küçük kızını kaybettiği için harap olmuş durumda. Open Subtitles أن تنهض من سريرها, أنها مرتعبة جداً من فقدان أبنتها الصغيرة
    Tilki kızını getirmiş. Open Subtitles لقد وصلت ... الثعلبة المخادعة لتترك أبنتها
    Ona, o çok değerli kızıyla neden buluşamayacağımı sorduğumda ne dedi biliyor musun? Open Subtitles وبعد ذلك اصريت عليها لما لا استطيع مقابلة أبنتها الثمينة أتعلمين مالذي قالته ؟
    Kızı Tutti'nin sorumluluğunu almak için Wayan her şeyi satmak zorunda kalmış. Avukatın ücretini ödeyebilmek için banyo paspasını bile. Open Subtitles لتحصل على حضانة أبنتها توتى عليها أن تبيع كل شىء حتى الأثاث لتدفع للمحامى
    Daha sonra, kadının kızına denizler ötesinden birisinin onları kurtarmaya geleceğini söylediğini duydum. Open Subtitles بعد ذلك سمعتها تخبر أبنتها إن شخص ما سيأتي من البحر لإنقاذهم
    Mezar taşında Bayan Feathers'a biricik kızının niçin herkesin... gaddar ve ahlâksız bildiği namlı bir katil ve soyguncuyla evlendiğini açıklayan hiçbir yazı yoktu. Open Subtitles و لم يتواجد اي شيء يوضح للسيده فذرز لماذا تزوجت أبنتها الوحيده من لص مشهور، قاتل، ورجل شرير وذو طبيعة عدوانية.
    Bana bakmaya gelen doktor, Sarah'ın kızının çok uzun zamandır çok hasta olduğunu söyledi. Open Subtitles . الطبيب الذى زارنى أخبرنى أن أبنتها كانت مريضة جداً . وكان لفترة طويلة
    Verdiği tavsiyenin kızının ölümüne sebep olduğundan korkuyor. Open Subtitles إنها قلقة من أن نصيحتها أودت بحيات أبنتها
    kızının canlandırmasına dönmek için acele ediyordu. Open Subtitles كانت في عجلة من أمرها لكي تعود مرة آخرى الى مسابقة أبنتها
    Küçük kızını doyurmak için parası yokmuş. Open Subtitles أحتاجت المال لأطعام أبنتها الصغيرة
    Tek istediği biricik kızını bulmak. Open Subtitles فقط تريد أن تعثر على أبنتها الصغيرة
    Camel içer terlik giyer ve kızını verirdi. Open Subtitles ارتدت السدادات، وتخلت عن أبنتها
    onunla ya da onun kızıyla ilgili haber yapacağını düşündü. Open Subtitles هو ظن أنك يمكنك أن تقدمي له خبر أو تكوني أبنتها
    Onu evlatlık kızıyla arkadaşlık etsin diye istiyor. Eşit olarak. Open Subtitles تريده أن يصاحب أبنتها المتبناة كصديق لها
    Her annenin rüyası, kızıyla beraber bu töreni yapmaktır ... Open Subtitles حلم كل أم ماذا ستفعل مع أبنتها. و يحتفلون سوياً...
    Onlar bir bebeği aldılar... Küçük bir Kızı kaçırdılar. Open Subtitles لقد أخذوا طفلته، لقد أخذوا أبنتها الصغيرة
    - Tanrım. Kızı olduğunu söyleme bana. Open Subtitles أوه ، يا آلهي لا تقولي لي أن هذه هي أبنتها
    kızına telefonla veda etmesine ne demeli peki? Open Subtitles توديعها أبنتها بالهاتف، عمَّ كان الأمر إذن؟
    Nasıl bir anne, gencecik kızına böyle bir şey için izin-- Open Subtitles فكرت أي نوع من الامهات تجعل أبنتها المراهقه
    - Anneye, kızında eroin bulduk dediğimde hemen savunmaya geçip bizi eroin yerleştirmekle suçladı. Open Subtitles انظر, عندما أخبرت الام أن أبنتها كانت بحوذتها هيروين لجأت على الفور إلى الجرم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more