Doktor, Oğlum ciddi biçimde yaralandı. Pencereden düştü ve başından yaralandı. | Open Subtitles | دكتور أبنى مجروح بجرح خطير سقط من النافذة و أصاب رأسه |
Oğlum genç. Kararlarında ona yol gösterecek birine ihtiyacı var. | Open Subtitles | أبنى لا يزال صغيرا ويحتاج من يساعده فى إتخاذ قراراته |
- Nefret etmesi önemsiz. - Oğlum benden nefret etmez. | Open Subtitles | و ليس مهم إذا كان يكرهك أن أبنى لا يكرهنى |
Oğlumu da öldürecektim, ama o kadar da kolay değildi... | Open Subtitles | وكنت سوف أقتل أبنى أيضا لكن ذلك لم يكن بالسهوله |
oğlumun çocukları geçen gece onlara doğum günü pastası verdiğini söylediler. | Open Subtitles | ابناء أبنى أخبرونى انكى اعطيتيهم بعض كعك عيد ميلاد منذ بضع ليالى |
"Annem ve Oğlum öldüğümü düşünene ve dostlarım ateşin etrafında oturup bana kadeh kaldırana dek bekle." | Open Subtitles | أنتظرينى حتى ولو ظنت أمى وظن أبنى أننى قُتلت وعندما يجلس أصدقائى حول النيران يـجـتـرون ذكـريـاتهم مـعـى، أنتـظـرى |
Yedi tane genç seçildi, her biri başka aileden ... Oğlum İklime de aralarında | Open Subtitles | هناك 7 شباب كل منهم من قبيلة مختلفة أبنى عكرمة معهم |
Ya o da bir hayvansa,... ..benim Oğlum ozaman ... | Open Subtitles | اذا كانت لحيوان أيضا حينئذ ربما يكون أبنى |
Oğlum suçiçeği geçiriyor ve bende işe gitmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | أبنى كان يمكث بالمنزل مريضا بالجدرى و كان على الذهاب للعمل |
Oğlum un bana söylediğine göre, y aşlı görünüy orm uşum v e evlenmem gerekiy orm uş. | Open Subtitles | أبنى قال لى اننى ابدو كبيرا فى السن واننى يحب ان اتزوج مره اخرى |
Oğlum, sana miras bıraktığım şey için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أبنى .. كم أنا آسف أن أتركك مع هذا الميراث الفظيع |
Oğlum bana yaşlı göründüğümü ve yeniden evlenmem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | أبنى قال لى اننى ابدو كبيرا فى السن واننى يحب ان اتزوج مره اخرى |
Beyler, sahiden Oğlumu öldürmeye çalışmıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أيها السادة لن تحاولوا حقاً قتل أبنى أليس كذلك ؟ |
Oğlumu bulduğumda... yolun ortasında yatıyordu. | Open Subtitles | حينما وجدت أبنى كان راقداً فى منتصف الشارع |
- Kimse bir yere gitmiyor. - Oğlumu göremeyeceğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لن يذهب أحد الى اى مكان لا أصدق انى لن أرى أبنى |
Evlenmeden önce oğlumun karısıyla ilişkisi olduğunu anlattı mı? | Open Subtitles | هل أخبرك انه كان على علاقه مع زوجة أبنى قبل ان يتزوجوا ؟ |
Lola'nın oğlumun babası olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | أذن .. كنت تعرفين أن لولا كان والد أبنى أيضاً |
oğlumun gösterisi için geldim. Kanunlara aykırı değil herhalde? | Open Subtitles | ,أتيت هنا لأشاهد أبنى وهو يغني هذا ليس ضد القانون الآن, اليس كذلك ؟ |
Fakat size tepteki sesin oğluma ait olmadığını önceden de söylemiştim. | Open Subtitles | لكن قد أخبرتكم بالفعل أن الصوت بهذا التسجيل لم يكن صوت أبنى |
Senin sayende, ölümüne birkaç gün kala oğlumla yeniden birleştik. | Open Subtitles | بسببك , تصالحت أنا و أبنى منذ عدة أيام قبل وفاته |
O, dışarıda bir yerde, kendi küresel imparatorluğunu inşa ediyor, ...bense metal bir raf yapıyorum çamaşır yıkamaktan kaçmak için. | Open Subtitles | إنه هناك يبنى إمبراطوريته العالمية وأنا هنا أبنى رف معدنى لأتجنب غسيل الملابس |
Çocuğumu birkaç saatliğine seninle bırakıyorum ve anında olay çıkıyor. | Open Subtitles | أترك أبنى معك لعدة ساعات فيصبح على وشك إبتلاع مزرعه |
Bunu kötü niyetle yapmıyorum, oğlumsun. | Open Subtitles | أفعل هذا ليس كاى خبث ،وكذلك أنت أبنى |
Mülküm olan Rumeli'de hisar yapmak istersem, yaparım. | Open Subtitles | إذا أردت أن أبنى قلعة فى "روملى"التى تقع فى دولتى,فسوف أفعل... |