Baban, bakire mumlarını kiliseye götürmen gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | أبوكى يقول يجب أن تأخذى شموع العذراء للكنيسة |
Şimdi gül bakalım. Ama seni uyarıyorum. Baban çok kızgın. | Open Subtitles | : أنك تضحكين الآن، لكنى أحذرك أبوكى غاضب |
Baban beni ilk defa o dans pistinde öpmüştü. | Open Subtitles | أبوكى قبلنى لأول مرة على ساحة الرقص تلك. |
Baban Sloane'un evde çok vakit geçirdiğini bildirmişti. | Open Subtitles | أبوكى يقول أن سلون قضى معظم وقته فى المنزل |
Ve aileni de seviyorum. Baban hariç. | Open Subtitles | وأحب عائلتك عدا أبوكى. |
Baban seni dolaştırmaya bayıIırdı. | Open Subtitles | أبوكى أحب أخذكى للخارج |
Baban çok uzun süredir bunu istiyordu. | Open Subtitles | أبوكى كان يريد هذا لوقت طويل |
Baban, kızgın. | Open Subtitles | "هذا أبوكى , إنه غاضب " |
Bak, Baban orada. | Open Subtitles | -إنظرى أبوكى هناك .. |