| 5 kablo var. Yeşil, sarı, kırmızı, beyaz ve mavi. | Open Subtitles | : حسناً، لدينا خمسة أخضر، أصفر، أحمر، أبيض و أزرق |
| Tahmin edin ne oldu: beyaz ve yumurta kabuğu beyazı tamamen aynı renklermiş. | Open Subtitles | احرزوا ماذا , أبيض و أبيض قشور البيض هم في الحقيقة لون واحد |
| Hayır. Bir gün bir zenci, bir beyaz ve iki Asyalı... | Open Subtitles | لا، كان هناك رجلٌ أسود، و آخر أبيض و رجلان آسيويان |
| Onun siyah bir adam ve beyaz bir adam olduğunu mu söyledin? | Open Subtitles | -قلت أنهما رجل أبيض و آخر أسود، صحيح؟ -نعم |
| Daha önce hiç siyah beyaz at görmedin mi? | Open Subtitles | ألم تر أبيض و أسود من قبل؟ |
| Bazı yönlerden sen ve ben, diğer beyaz ve zencilerden daha yakınız. | Open Subtitles | بطريقة ما ، نكون أكثر قربا من رجل أبيض و زنجي |
| "Kırmızı, beyaz ve Mavi"nin iki yıldızıyla birden yemeğe mi çıkacağım? | Open Subtitles | ساذهب لتناول العشاء مع نجمي برنامج "أحمر و أبيض و أزرق"؟ |
| Sen kör ve zencisin, o yüzden neden beyaz ve sağır bir arkadaş bulmuyorsun böylece ikiniz Gene Wilder ve Richard Pryor gibi olab... | Open Subtitles | أنت رجل أسود و أعمى لذلك قم بإيجاد صديق يكون أبيض و أصم بعد ذلك يمكنكم أن تكونوا مثل : |
| beyaz ve büyük ihtimalle Los Angeles'ta yaşayan beyaz bir erkek arıyoruz. | Open Subtitles | نظن أننا نبحث عن ذكر أبيض و هو تقريبا من المؤكد أنه من سكان مقاطعة لوس أنجلوس |
| Burada beyaz ve siyah bok balığı var ben yemeğin içine siyah olandan koydum çünkü bu daha yumuşaktır. | Open Subtitles | هُناك بذلك النوع، سمك أبيض و سمك أسود و أنا أضع السمكة السوداء فىطعامى،لأنّ.. أكثر رقّة |
| Yoksa vatansever yüzünü kırmızı, beyaz ve maviye çevireceğim. | Open Subtitles | أو انا سأقوم بتحويل وجهك الوطني كله أحمر أبيض و أزرق |
| Umarım yanılmam; kırmızı, beyaz ve mavi. | Open Subtitles | أنا أعتمد عليك أحمر، أبيض و أزرق |
| Gelecek programa kadar, "Kırmızı, beyaz ve Mavi"deki herkes adına... iyi geceler ve kendinize dikkat edin. | Open Subtitles | , إلى ان نلتقي المرة القادمة "من فريق "أحمر و أبيض و أزرق نتمنى لكم ليلة طيبة |
| Bunu sana Kırmızı, beyaz ve mavi bayrak getirecek | Open Subtitles | جالباً إليك لطف الأحمر، أبيض و الأزرق |
| Rengi kirli beyaz ve bağrı açık, ki senin bunu sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أبيض و منتفخ و أعرف أنه يُعجبك |
| Onun siyah bir adam ve beyaz bir adam olduğunu mu söyledin? | Open Subtitles | -قلت أنهما رجل أبيض و آخر أسود، صحيح؟ |
| Hayır, "Beverly Hills Cop" siyah, beyaz ve beyaz. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}"لا، "شرطة بيفرلي هيلز أسود\أبيض و أبيض. |
| Siyah ve beyaz şeritler mi? İyi nokta. | Open Subtitles | تخطيط أبيض و أسود؟ |
| Daha önce hiç siyah beyaz at görmedin mi? | Open Subtitles | ألم تر أبيض و أسود من قبل؟ |
| Beş puan. beyazım, yuvarlağım, ama her zaman ortada yokum. | Open Subtitles | خمس نقاط ، أنا أبيض و مستدير و لكن لست دائماً متواجد |
| Tek yapmam gereken beyaz bir önlükle stetoskop almak oldu. | Open Subtitles | و كل ما احتاجه الأمر هو معطف أبيض و سماعة طبية |