"أبي أنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Babam
        
    Babam artık mürüvvetimi görmek istediğini söyledi. Ben de gerek gördüğüm için evleneceğim. Open Subtitles قال أبي أنه حان الوقت لإتزوج و أنه علي هذا، لذا فسأفعل هذا.
    Babam, annemin kazasından sonra aklımızı başka yere vermemizi söyledi. Open Subtitles يقول أبي أنه يتحتم علينا البقاء منشغلين بعد حادثة أمي
    Babam adının Pantheon olduğunu söyledi, bütün tanrıların tapınağı. TED أخبرني أبي أنه يدعى البانتيون، معبد جميع الآلهة.
    Babam şeytani bir zihin kontrolünün kurbanı olduğunu söyledi. Open Subtitles قال أبي أنه وقع ضحية سيطرة شيطانية على عقله
    Lütfen, Babam mümkün olduğunca hızlı bir şekilde gitmemizi söyledi. Open Subtitles هيا، قال أبي أنه علينا أن نخرج بأسرع وقت
    Babam der ki, senden bahsetmeyi kestikleri zaman meraklanmalısın. Open Subtitles يقول أبي أنه يجب أن أقلق عندما يتوقفوا عن الحديث عني
    Babam dedi ki bazen daha iyiye ulaşmak için kötü bir şey yapmak gereklidir. Open Subtitles قال أبي أنه في بعض الأحيان نقوم بأفعال قذرة من أجل تحقيق هدف سامي
    Bak, Babam bir şey yapması gerektiğini söyledi. Open Subtitles اسمعي، لقد قال أبي أنه كان عليه أن يقوم بأمر ما
    Babam şunun farkındaydı ki, eğer annem Playboy'u bulursa muhtemelen bir daha çıplak kadın göremeyecekti. Open Subtitles علِم أبي أنه في حالة عثور أمي على تلك المجلة لن يرى أي امرأة مجدداً
    Eğer Babam tamam derse bu işe başlarız. Open Subtitles إن قال أبي أنه لا بأس بذلك أستطيع البدء بإخباره عن الأمور المهمة
    Babam yönetimde,beraber çalıştığı insanların hala bulunduğunu söylemişti. Open Subtitles قال أبي أنه لا يزال هناك أشخاص في الإدارة التي كان يعمل بها
    Babam, bunun yapılacak en delice şey olduğunu söyledi. Open Subtitles أخبرني أبي أنه كان تصرفاً جنونياً بالكامل.
    Aslında anne, Babam saçımı beğendiğini söyledi. Open Subtitles في الواقع يا أمي، قال أبي أنه أحبّ شَعري
    Çocukken Babam tepelerde bir panter gördüğüne dair yemin etmişti. Open Subtitles عندما كنت طفلاً أقسم أبي أنه رأى فهداً في هذه التلال
    Bak, Babam her şeyin içine doğduğunu söyler. Open Subtitles ذكر لي أبي أنه كان يعاني من ألم في عظامه
    Babam maça gidiyormuş, yani- -Hayır. Open Subtitles مرحباً , أنا سمعت أبي أنه سيذهب للمباراة , لذا هل ..
    Babam bunları yediği için şişmanladığını söyleyene dek yani. Open Subtitles على الأقل حتى أخبرها أبي أنه يجعلها سمينة
    Babam bana basitçe yok etmek yerine, canlıları koruyarak, tüm canlıları, daha fazla şey öğrenebileceğimizi öğretti. Open Subtitles علمني أبي أنه يوجد الكثير لنتعلمه عن طريق حماية الأرواح كلها
    Babam, çarparsa yapacak bir şey kaçacak bir yer yok demektir dedi. Open Subtitles قال أبي أنه ليس بيدنا شيء عندئذ، ولا مخبأ.
    Babam, çarparsa yapacak bir şey kaçacak bir yer yok demektir dedi. Open Subtitles قال أبي أنه ليس بيدنا شيء عندئذ، ولا مخبأ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more