"أبي إنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • baba
        
    • Babam
        
    baba! Misket torbam! Fratelli'ler bakmayı unuttu. Open Subtitles أبي إنه كيسي القماشي الفراتليس نسيو أن يأخذوه معهم
    baba... bana zorla yaklaşmadı. Open Subtitles أبي إنه لم يقحم نفسه بالقوة معي ، كما تعلم
    Yalnızca fıstık yiyemez baba. Yaşamak için yeşillik yemesi gerekiyor. Open Subtitles لا يمكنه فقط أكل الفول السوداني يا أبي إنه بحاجة للنباتات لكيّ يعيش
    Dün akşam geldiğin için teşekkürler. Babam harika zaman geçirdiğini söyledi. Open Subtitles أكرر شكري على القدوم بالأمس، قال أبي إنه قضى وقتاً ممتعاً
    Bu pek doğru gelmedi. Babam yüzünden, o da doktor. Open Subtitles لم أشرح لك بطريقة جيدة إنه أبي, إنه طبيب أيضاً
    Babam, doğum günü partimi ne zaman istersem yapabileceğimi söyledi. Open Subtitles قال أبي إنه يمكنني إقامة أيّ حفل عيد ميلاد أريده
    Diğer çocuklar, baba Open Subtitles الأولاد الآخرون أبي إنه لا ينكت أو يتراقص.
    baba, bu bir mülakat. Hepimizle birden yemek yemek istemeyecektir. Open Subtitles أبي إنه لقاء هو لن يكون راغباً أن يتناول الغداء معنا
    baba, o haklı. Bırakalım gitsin. Silahımız var. Open Subtitles أبي , إنه محق لنتركه يذهب , لدينا المسدس
    Yine başlama, baba. Roma'daki tüm kızlar böyle giyiniyor. Open Subtitles لا تبدأ يا أبي إنه ما ترتديه كل بنات روما
    O sadece bir eğlenceydi, baba. Çok fazla neşenin dışarı taşması. Open Subtitles إنه مجرد كلام أبي إنه فقط مزاح و هتاف اكثر من الازم
    Sana bakıyordu baba. Seninle konuşmaz. Open Subtitles لقد كان ينظر إليك يا أبي إنه لن يتحدث معك
    Hayır baba, eşcinsellerin acil durumu değil. Çizgi romanım için. Open Subtitles كلا, يا أبي إنه ليس أمر طارئ للشواذ إنها مجلتي المصورة
    baba, bize yıkımdan başka bir şey getirmedi. Open Subtitles ..أبي إنه لم يجلب علينا شيئاً سوى الخراب
    Bu boş umuttan vazgeç artık, baba. Open Subtitles تخلَّ عن الأمر يا أبي إنه أمل رائع ولكن مزيف
    Babam bazı günler, kahvaltıdan önce altı imkansız şeye inandığını söylerdi. Open Subtitles قال أبي إنه يفكر أحياناً ،في ستة أمور مستحيلة قبل الافطار
    Ernest, yani Babam geri dönmedi ve makine şurada duruyor. Open Subtitles إيرنست أنا, أنا أعني أبي إنه لم يأتي وألتنا هناك
    Şimdi Babam var, tamam mı? Bilim adamı, mühendis, ordu müteahhidi. TED إذن, هذا أبي إنه عالم, مهندس, متعاقد مع الجيش.
    Babam ağabeyimi bir daha görmeyeceğime yemin ettirmişti. Open Subtitles في ذلك اليوم؛ أقسم أبي إنه لا يريد رؤية أخي مجدداً
    Yani Babam yüzüğe o kadar verdiğini söylemişti. Open Subtitles على الأقل، هذا هو الثمن الذي قاله أبي إنه دفعه
    O gün Babam ağabeyimi bir daha görmeyeceğine yemin etti. Open Subtitles في ذلك اليوم؛ أقسم أبي إنه لا يريد رؤية أخي مجدداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more