"أبي و أمي" - Translation from Arabic to Turkish

• Annem ve babam
• Annemle babam
• Anne ve baba
• anne ve babamı
• büyükbabam ve annem
• Babam ve annem
• anne ve babamın

Gitmeme izin vermeleri Annem ve babam için büyük bir aşama.
السماح لي بالسفر خطوة كبيرة من أبي و أمي

Annem ve babam Florida'dan benim kadar onların da çok hoşlandıklarını fark ettiler ve burada kalmaya karar verdiler ve burayı meskenimiz haline getirdiler.
أدرك أبي و أمي أنهم قد أحبا فلوريدا كما أحببتها تماماً و قررا أن يبقيا هنا و يجعلاه موطنهما للأبد

Hep doğru söylediği için Annem ve babam bunu almıştı.
أبي و أمي أحضراه لي لأنه يقول الحقيقة دائماً

Annemle babam öldükten sonra da aynı sorunları yaşamıştın.
هكذا دخلت في المشاكل عند وفاة أبي و أمي..

- Evet, iki prensesim var. Anne ve baba. Muhteşem, küçük banliyö hayatı.
أجل ، لدي بنتين ، أبي و أمي أمر رائع ، حياة في الضواحي

Dale anne ve babamı ayırdı Dale anne ve babamı ayırdı
ديل هو سبب فرقة أبي و أمي. ديل هو سبب فرقة أبي و أمي.

Evet, büyükbabam ve annem onun beni de almak istediğini söylemiştiler.
نعم , أبي و أمي اخبراني انه اخذني ايضاً

Siz pisliklerin Annem ve babam işteyken burada olmaması gerekiyor.
أنت, أنت. أنتم يا أغبياء من المفترض ألا تكونون هنا بينما أبي و أمي في العمل.

Kesinlikle. Zaten bu yüzden karşılama komitesi gibi gelmişler. Simon, bu Annem ve babam.
,أبدا, لهذا السبب سأبدأ الحفلة الترحيبية ..,سايمون, هؤلاء هم أبي و أمي

Annem ve babam yapılandırılmış eğlencemle sürekli dalga geçiyorlar.
أبي و أمي دائماً يكرهوا نظام المرح خاصتي

Yalan söylediğini anladıklarında, Annem ve babam sana çok kızacak.
عندما يكتشفوا أنكِ كذبتِ؟ أبي و أمي سيكونا غاضبين جداً منك

Bir şey almak için bir dükkâna girdim. Çıktığımda Annem ve babam gitmişlerdi.
أدخل إلى متجر للحصول على شيء أخرج, و أجد أن أبي و أمي قد ذهبو

Annem ve babam öğretmendi ama ben amcama daha yakındım. Bir rahipti.
أبي و أمي كانا معلمين لكني كنتُ أميل إلى عمي الذي كان كاهناً

Annem ve babam çok etkilenecekler tabii tik tak sesi çıkarmadığını varsayıyorum.
أبي و أمي سيكونان ممتنين بافتراض أنها ليست ساعه

Annem ve babam gibi gitmeyeceğine söz vermeni istiyor.
يريدك أن تقطع وعداً بالا ترحل ، مثل أبي و أمي

Bak, Annem ve babam buraya gelmeden önce lütfen git.
‏ ‎اسمع.. أرجوك اذهب قبل أن يأتي أبي و أمي إلى هنا.

Yani, Annemle babam bir zamanlar evli değilmişler.
إذن كان هنالك وقت لم يكن أبي و أمي متزوجان فيه

O kadar kıskandırdıktan sonra Annemle babam, bizi TV'de görmezlerse o zaman ezik kim olacak?
إذا لم يرنا أبي و أمي على التلفزيون بعدما أثرنا غيرتهما الشديدة فمن سيكون الخاسر

Anne ve baba, önce benimkini açın.
حسناً أبي و أمي إفتحوا هديتي أولاً

Üzerinde koca bir çarpı olan "Anne" ve "Baba" ise çok pahalıydı.
وكلمتي "أبي" و"أمي" مع علامة "أكس" كبيرة بينهما، كانت تستحقُّ المجازفة

- Dale anne ve babamı ayırdı.
-ديل هو سبب فرقة أبي و أمي .

Babam ve annem buraya 1943'te, ben 9 yaşındayken taşındı ve o zamanlar, yaklaşık yirmi ila otuz arası ineklik, o günlere göre mütevazı, orta ölçekli bir mandıramız vardı.
انتقل أبي و أمي إلى هنا عام 1943 عندما كان عمري 9 سنوات. و أثناء ذلك الوقت، كان لدينا حيوانات لبونة

Çünkü herkes anne ve babamın cennet gittiğini ve her zaman... bize baktıklarını söylemeye devam ediyor.
لأن الجميع يقولون دائماً أن أبي و أمي ذهبوا إلى الجنة و ينظرون إلينا بإشفاق