"أبَداً أنْ" - Translation from Arabic to Turkish

    • asla
        
    O zaman asla kayınpederin olmayacak adamla birlikte ölmeye hazır ol. Open Subtitles ثمّ يَستعدُّ للمَوت مَع كَ لا يَجِبُ أبَداً أنْ تَكُونَ عَمَّ.
    Ama bunu bildiğimizi asla fark ettirmemeliyiz, genç bayan. Open Subtitles لَكنَّنا لا يَجِبُ أبَداً أنْ نَتْركَ على بأنّنا نَعْرفُ، فتاة.
    Sana o kapıyı hava karardıktan sonra asla açma demiştim! Open Subtitles - قُلتُ بأنّنا لا يَجِبُ أبَداً أنْ نَفْتحَ في الليل!
    Ölümsüzlerden asla kaçmamalısın, yoksa onların dikkatini çekersin. Open Subtitles لا يَجِبُ أبَداً أنْ تَرْكضَ مِنْ أيّ شئِ خالدِ فهذا يَجْذبُ إنتباههم
    asla başkasından emir alma. Open Subtitles أنت لا يَجِبُ أبَداً أنْ تَتْركَ الناس الآخرون يُخبرونَك ما العمل.
    Bunu asla yapma demiştim. Open Subtitles أخبرتُ بأنّك لا يَجِبُ أبَداً أنْ تُحاولَ ذلك.
    Ya onlarla bir daha asla masum kurtarmayacağıma söz versem? Open Subtitles الذي إذا أَعِدُ لا يَجِبُ أبَداً أنْ أُوفّرَ أيّ أبرياء مَعهم أبداً ثانيةً؟
    Ona asla tuvalet eğitimi vermemeliydik. Open Subtitles نحن لا يَجِبُ أبَداً أنْ لَهُ مجنونُ التّدريبُ ه.
    asla bir günün istihkakından daha fazla yememelisin. Open Subtitles لا يَجِبُ عليك أبَداً أنْ تَأْكلَ أكثر مِنْ حصةِ يومِ واحدة.
    Bir erkek asla onurunu bırakmamalı Open Subtitles أي رجل لا يَجِبُ أبَداً أنْ يَتخلّى عن شرفَه
    Ama onun bunu görmesine asla izin vermemelisin. Open Subtitles لَكنَّك لا يَجِبُ أبَداً أنْ تَسْمحَي له برؤيته.
    Seninle yanan bir binada asla mahsur kalmamamı hatırlat, Mike. Open Subtitles ذكّرْني بأن لا يَجِبُ أبَداً أنْ يتم محاصرتي داخل بناية مُحترقة مَعك، مايك.
    Önlem almadan asla dokunamazsın. Open Subtitles هم لا يَجِبُ أبَداً أنْ يَكُونوا مَمْسُوسون بدون حمايةِ صحيحةِ.
    asla başımı derde sokmamalı. Open Subtitles هي لا يَجِبُ أبَداً أنْ تُزعجَني.
    Bir sırrı asla saklayamazsınız. Open Subtitles أنت لا يُمْكِنُكَ أبَداً أنْ تخفي سِرّ
    Ve sonunda, kız ve oğlan bir daha asla duyulmayacakları bomboş topraklara doğru koşuyorlar. Open Subtitles في النهاية , البنت والولد هَربَوا سوية إلى البريّةِ... لا يَجِبُ أبَداً أنْ يَكُونَ مسموح بذلك ثانيةً.
    - Çünkü eğer atıcının mükemmel bir maç çıkarma şansı varsa ona asla, asla uğursuzluk getirmemelisin. Open Subtitles - Cos أنت لا يَجِبُ أبَداً أنْ تَجْلبَ النحس على a إبريق عندما عِنْدَهُ a فرصة لرَمي a يُتقنُ لعبةً.
    Bir daha onu asla görmeyeceksin. Open Subtitles أنت لا يَجِبُ أبَداً أنْ تَراها ثانيةً.
    Bu bizi onun hatırlamak istemediği bir geçmişi olduğu gerçeğiyle yüzleştirdi, asla açığa vurulmayacak. Open Subtitles زوّدَنا بالأفكارِ إلى a ماضي سري بإِنَّهُ صُمّمَ على تَذْكير، لكن لا يَجِبُ أبَداً أنْ يَكُونَ منزّل.
    Pardon, "asla Osurma" mı yazıyor? Open Subtitles أَنا آسفُ، هَلْ ذلك يَقُولُ "لا يَجِبُ أبَداً أنْ يَضْرطَ"؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more