Annem, buraya gelmeye devam edebileceğimi söyledi. | Open Subtitles | قالت أمي أنني يجب أن أتابع طريقي إذا كنت سأستمر بالمجيء هنا |
Kızıl Göz işinden sonra bize çalışmaya devam et demiştiniz. | Open Subtitles | شيخ الفضيات قلت لي أن أتابع انتصاراتي بعد المعركة |
Kurt, bak, ileri gitmek istemem ama yeni başlayan birçok grubu takip ediyorum ve en önemli kısım başlangıç. | Open Subtitles | نعم أنظر كيرت لا أحاول أن أستبق ولكنني أتابع الكثير من الفرق التي بدأت للتو وتقريباً جميعها عن البداية |
Son bir kaç yıldır kariyerinde vardığın noktayı izliyorum. | Open Subtitles | تدركين أننى كنت أتابع مساركِ المهنى فى التجارة خلال السنوات الأخيرة |
Planım yoktu, ne olduğunu izliyordum. | TED | لم أكن أعرف ما أفعل، لكنني كنت أتابع ما يحدث. |
Daha sonra hayatıma devam edebilirim. | Open Subtitles | الذي لاأحد يحبها ..وبعدها بإمكاني أن أتابع حياتي |
Doğumun ölümü ve göğsüme giren bir mızrak ucuydu ve okumaya devam ettim ve mızrak daha derine girdi ve bir tecelli gibi deneyim oldu ve kendim için tam bir fikir değişimi ve bir paradigma değişimi. | Open Subtitles | وفاة المواليد وكانت طعنة رمح في صدري وكلما أتابع القرأة ينغمر الرمح أكثر |
Yeniden yürüyeceğimin garantisini veriyorlar ama davana devam etmemem gerektiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يؤكّدون لي أنني سأستطيع السير لكنهم يقولون أني يجب ألّا أتابع قضيّتك |
Ben yalnız değilim. Ben hayatıma devam ediyorum. Sen de öyle yap. | Open Subtitles | أنا لست وحيدة , أنا أتابع حياتي وعليك فعل الأمر نفسه |
Yolumuza devam edip olanları unutalım istedim ama sen unutamadın. | Open Subtitles | أردت أن فقط أن أتابع حياتي، أن أنسى أن ذلك حدث على الإطلاق، لكنك لم تستطيعي |
Her gece oraya çıkmak zorundayım. Şarkı söylemeli, dans etmeliyim. Geri geleceğini umarak devam etmeliyim. | Open Subtitles | علي أن أذهب إلى هناك كل ليلة أغني, أرقص, أتابع, وأتمنى أن يعود |
Öncelikle, şu trendi takip ediyorum 'Aptallar için Şu-ve-Şu' gibi kitapların olduğu trendler. | TED | بداية، لقد كنت أتابع هذا التوجه حيث يوجد لدينا سلسلة إصدارات من الكتب التي تسهل الموضوع على الأغبياء |
Phil, söyledim sana. TGRI'ı takip ediyorum. | Open Subtitles | أخبرتك يا فيل انا أتابع التحقيق في مسألة شركة تي جي أر آي |
Cornell'den mezun olduğumdan beri kariyerinizi takip ediyorum. | Open Subtitles | نيك بيبر,المساعد الجديد أنا أتابع مهنتك منذ تخرجت من الكورنيل |
Bir keresinde kredi kartıyla adam öldürmüştüm. Bir adamı izliyorum. | Open Subtitles | لقد سبق أن قتلت رجلاً بواسطة بطاقة إئتمان كنت أتابع رجلاً |
- Sayın Başkan Yardımcısı sabahtan beri haberleri izliyorum. | Open Subtitles | حضرةَ نائب الرئيس، كنتُ أتابع الأخبار طيلة الصباح |
Birkaç aydır davasını, ilaçlarıyla olan uyumunu izliyordum ve birkaç hafta önce dosyasını sonlandırmıştım. | TED | كنت أتابع حالتها لحوالي شهرين، والتزامها بتناول أدويتها، و كنت قد أقفلت قضيتها منذ أسبوعين. |
En büyük hayranınım ahbap bütün şovlarını izledim. | Open Subtitles | أنا أكبر معجبيك أتابع برامجك في كل الأوقات |
İçeriye kadar peşinden gittim. Kapıyı kapattı. | Open Subtitles | أتابع له، ونحن نذهب في، وكان يغلق الباب. |
Arada sırada süphelilerin sorgulanmalarını izlemem istenebilir. | Open Subtitles | أحيانا يطلب مني أن أتابع إستجواب المشتبه بهم |
Aşağı bakıyorum, aşağı bakıyorum, hala aşağıdayım. Sonra bir anda kalkıyorum. | Open Subtitles | أنظر الى الأسفل، الأسفل، أتابع النظر إلى الأسفل، وبعدها انظر إلى الأعلى |
Fark etmediysen söyleyeyim her şeyi takip ederim ben. | Open Subtitles | أنا أتابع كل شيء في حين أنك لم تلاحظ ذلك |
Aslında ben senin erkeğinin dosyasını araştırıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة ، أنا أتابع قضيّة رَجُلك |
Nasıl ekrana yapıştığımı hatırlıyorum, endişeyle haberleri takip ediyordum. | TED | أتذكر كيف كنت ملتصقة بالشاشات، وأنا أتابع الأخبار بقلق. |