"أتحدّثُ" - Translation from Arabic to Turkish

• bahsediyorum
• bahsediyordum
• konuşmuyorum
• konuşuyordum

Altı ay önce ortaya çıkan bir semptomdan bahsediyorum.
بل أتحدّثُ عن العرض الذي تظاهرت به منذُ ستَّةِ أشهر

- Arabanın arka koltuğundan bahsediyorum.
أنا أتحدّثُ عن المقعد الخلفيِّ للسيّارة. آسف.

Marsilya'dan aldığın mallardan bahsediyorum.
أنا أتحدّثُ بِشأنِ البِضاعة "التي وصلتك مِن "مارسيليا

- Ben de bundan bahsediyordum.
ذلك ما كنتُ أتحدّثُ عنه، أن تعلّمني الطبّ

Ben sadece dikişlerinden bahsediyordum.
قد يزيدها هشاشة، لذا... لقد كنتُ أتحدّثُ عن قُطبِها

Burada değilim, şu anda da konuşmuyorum aslında.
إنّي لستُ هنا، إنّي لا أتحدّثُ حقًّا الآن.

Bu yüzden fazla konuşmuyorum.
لذلك لا أتحدّثُ كثيراً.

Annenle konuşuyordum ve seni son gördüğümden beri bunu çok fazla düşünür oldum.
كنتُ أتحدّثُ مع والدتك و أفكّر كثيراً بنا منذ لقائنا الأخير.

- Benden bundan bahsediyorum. Diz bakalım.
صحيح هذا ما أتحدّثُ عنه

Charlotte'tan bahsediyorum, hani şu hala hayatta olan.
وأنا أتحدّثُ عن (شارلوت) التي ما تزالُ حيّة

Seni öldürme teşebbüsünden önce kimliğini söylemek üzere olduğun adamdan bahsediyorum.
{\pos(190,230)}أتحدّثُ عن الرجلِ الذي كدتَ تحدّده قبل محاولةِ اغتيالك

Açılacak davadan bahsediyorum.
أتحدّثُ عن اتهامُـك

Otelin servisinden bahsetmiyorum. Senden bahsediyorum.
...أعتقدُ أنّ الفندق هو من يقوم بخدمة الغرف - .لستُ أقصد الفندق، إنّما أتحدّثُ عنك -

Hey, ben de senden bahsediyordum...
مرحباً، لقد كنتُ أتحدّثُ عنكِ للتوّ

- Larry'den bahsediyordum.
لقد كنتُ أتحدّثُ عن (لاري).

Seninle konuşmuyorum.
أنا لا أتحدّثُ معك

Sonrasında da buradaydım, sizinle konuşuyordum.
ثُم وجدتُنى هُنا, أتحدّثُ إليكِ.