"أتحمّل" - Translation from Arabic to Turkish

• alıyorum
• dayanamıyorum
• katlanamam
• dayanamadım
• dayanamam
• dayanamayacağım
• katlanamayacağım
• tahammül
• üstleniyorum
• üzerime

- Bu sorumluluğu ciddiye alıyorum.
إنّني أتحمّل تلك المسئولية بشكلٍ جديّ، أيّها الكونغرس

Bütün bu mutlu insanları görmeye dayanamıyorum gülüyorlar, el ele tutuşuyorlar, öpüşüyorlar.
لا أتحمّل رؤية كل هؤلاء الناس السعداء، يبتسمون, يمسكون بالأيادي، يتبادلون القبلات.

Hayır, bir hapishanede 500 yıl yeter, artık buna katlanamam...
كلا، 500 عام في سجن واحد وقت كافٍ، لن أتحمّل...

Söylediklerimden çok etkilendi, daha fazla dayanamadım.
30عاماً من الكراهية لقد تأثّرت للغاية بما قلته لم أتحمّل هذا

Tamam orospu! Buna bir dakika daha dayanamam.
حسنٌ ياعاهرة، لم أعد أتحمّل إنّك تستنزفين حياتي

Hayır Jerry, bu nazik hıçkırarak ağlamalara daha fazla dayanamayacağım.
لا يا جيري. لن أتحمّل المزيد من البكاء المرهف.

Benim hareket ettiğim her şeyi kucaklıyor ve onun bu saçmalıklarına ben katlanamayacağım için, sen katlanacaksın.
إنها تعتنق كل ما أشتمه، و بما أني لن أتحمّل أي من هذه التوافه ستتحملها أنت

Yemin ediyorum bayım, bir parmağa daha tahammül edemem.
بالله عليك سـيـّدي سوف لن أتحمّل إصبع آخر

Biz korkunç mu korkunç bir aileyiz. Bundaki tüm suçu ben üstleniyorum.
نحن عائلة شنعاء، وإنّي أتحمّل كلّ اللوم على ذلك.

- Ama ben bilmiyorum. Dinle. Karıştırdığım her haltın sorumluluğunu alıyorum.
حسن، أما أنا فلا اسمعي، أتحمّل مسؤولية كل أفعالي الحمقاء

Yani tüm sorumluluğu ben alıyorum, tamam mı?
أعني، إنّي أتحمّل مسئوليّة ذلكِ كاملةً، حسنٌ؟

Yıldırım kuşağını çalıştırın. İmparator adına sorumluluğu üzerime ben alıyorum.
أتحمّل المسؤولية باسمِ الإمبراطور

Ya yeter artık ya, yeter! Yeter, dayanamıyorum artık, dayanamıyorum! Yeter artık ya!
هذا يكفي لا أستطيع أن أتحمّل أكثر من ذلك

Ona bakmaya, yanında uyumaya dayanamıyorum.
لا أستطيع أن أتحمّل النظر إليه، ناهيكِ عن النوم بجانبه

Biliyorum ama iki gün oldu ve artık dayanamıyorum.
أعلم ذلك، ولكن قد مرّ يومان وليس بوسعي أن أتحمّل أكثر من ذلك

O öldü ben de hayatımı son insan olarak sürdürmeye katlanamam.
لقد ماتت ولا أتحمّل أن أعيش بقية حياتى كآخر شخص

Tanıdığım kadın olmanı istiyorum. Bu hale dönüşmeni izlemeye katlanamam.
أريدك أنْ تكوني الامرأة التي أعرفها ولا أتحمّل رؤيتك تؤولين إلى هذا الشكل

Eğlenmek için yapıyor olsak da üzülmene dayanamadım, babacığım.
لم أتحمّل رؤيتك وأنت محبط هكذا لولا للمزاح

Onu hastaneden sonra daha fazla o şekilde görmeye dayanamadım.
لا أستطيع أن أتحمّل رؤيتُه بهذه الطريقة بعد الأن. ليَس بعد رؤيتُه بالمُستشفى.

Ölmeyi tercih ederim, 15 yıllık uğursuzluğa dayanamam.
وأنا أفضّل الموت، لأنّني لن أتحمّل 15 سنة من الحظ السيء

Sue, bu sirk hayatına dayanamayacağım.
سو أنظري، أنا أسف، لكنني لا أتحمّل أكثر ذلك العرض الكبير

Buna katlanamayacağım.
حسناً لن أتحمّل هذا

Evde olmadığı bir geceye bile tahammül edemiyorum.
بالكاد أتحمّل غيابه لليلة واحدة

Yaptıklarımın tüm sorumluluğunu üstleniyorum.
أنا أتحمّل المسئولية الكاملة لأفعالي.

Arkadaşını satmayan biriyim, herkes için suçu üzerime aldım.
أنا رجل يُعتمد عليه. أتحمّل اللوم عن الجميع.