"أتذكّره" - Translation from Arabic to Turkish

• hatırlıyorum
• Hatırladığım
• hatırlamıyorum
• hatırlamak

Bir saniye önce iskelede yürüyorken bir anda dengemi kaybettiğimi hatırlıyorum.
في لحظة كنت أتمشى بموازاة الرّصيف والذي أتذكّره بعد فقدان توازني،

Hatırlıyor musun bilmiyorum ama ben hatırlıyorum.
لا أعرف إن كنتَ تتذكّر ذلك لكنّي أتذكّره

Baraj korkuluğunun üzerine tırmandığımı hatırlıyorum.
كلّ ما أتذكّره هو بأنّني صعدت على الحاجز عند السّدّ

Tek Hatırladığım bir kaza idi.
كل ما أتذكّره هو أنّه حدث هناك بعض الحوادث

Hatırladığım son şey, çikolatalarından bir tane yediğim.
آخر شيء أتذكّره اني أكلت أحدى شوكولاتاتهم

Söylememem gereken bir şeyleri söylemiş olabilirim ama şu anda hatırlamıyorum.
ربما يجب أقول شيئاً لا يجب أن أقوله، كما تعلمين، لكني لا أتذكّره الآن.

Neden diye sorsalar "Nasıl biriydi olduğunu hatırlamak istiyoruz." derdim ya da öyle bir şeyler.
لو سألني أحد عن السبب أقول: "هكذا أريد أن أتذكّره" أو ترهات أخرى

Şayet amcam değilse onu nereden hatırlıyorum?
أعني , لو لم يكن هو عمّي , كيف أستطيع أن أتذكّره ؟

Ana kamp çevresi boyunca dolaştığını hatırlıyorum Bu tür şeyler gerçekten yüksek sesle okuyor.
أتذكّره يمشي حول محيط المعسكر يقرأ هذا النوع من الأشياء بصوت عالٍ.

En son beni o makineye soktuklarını hatırlıyorum.
آخر شيء أتذكّره هو ذلك الجهاز الذي وضعوني بداخله.

Ama Doktor'un söylediği gibi bir zamanlar hayır işindeydim, bunu şimdi hatırlıyorum.
لكن كما قال الدكتور الطيب... كنت أمارس أعمال الخير، ذلك شيء أتذكّره بالفعل

Jenkins'e dair ne hatırlıyorum biliyor musunuz?
أتعلمون ما أتذكّره عن جانكينز؟

Ama şunu hatırlıyorum o gece ne üşüdüm ne yoruldum
لكن ما أتذكّره... أنّي لم أشعر بمثل ذلك البرودة والإنهاك بحياتي.

Onu çok iyi hatırlıyorum.
انا أتذكّره جيدا

Son Hatırladığım, kanoma bindiğim, Sonra ki de, ışığın sönmesiydi.
آخر شئ أتذكّره هو ركوبي لزورقي والشئ التالي ، إنقطاع الضوء

Hatırladığım son şey, dün gece buradan içeri girdiğim ve...
حسناً، آخر شيء أتذكّره أنّني أتيت إلى هنا البارحة

Hayır. Hatırladığım şey, bu gece film izlemek istemendi.
لا, ما أتذكّره كان أنك أردت أن نذهب للسينما اللّيلة

Yine de en iyi Hatırladığım şey, hayatımın bir kısmını geride bırakmamın düşündüğümden daha fazla acı verdiğiydi.
رغماً عن ذلك، أكثر ما أتذكّره أنّه بترك أجزاء من حياتي ورائي.. فإنها تنتهي دائماً إلى أنها تؤلمني أكثر مما ظننت

Düğünde olduğunu hatırlamıyorum.
لا أتذكّره بالزفاف أتذكره أنتَ؟

Bağırışlarını hatırlamıyorum, gülüşünü hatırlamıyorum.
لا أتذكّره يصرخ، لا أتذكّره يبتسم،

Bana bağırdığını da hatırlamıyorum, gülümsediğini de.
لا أتذكّره يصرخ، لا أتذكّره يبتسم،

Şimdi onu hatırlamak zorundayım.
لذا الآن يجب أن أتذكّره