"أتزوجها" - Translation from Arabic to Turkish

• evlenmek
• evleneceğim
• evlenme
• evlenmem
• evlenemem
• evlenmemi
• evlenmeyi
• evlenip
• evlenmeden
• evlenmeyeceğim
• evlenmeli
• evlenirim
• evlenmeliyim
• evlenebilirim

Gider gitmez ilk işim güzel bir kız bulup evlenmek olacak.
أول شئ سأفعله عندما أعود للبيت هو إيجاد امرأة جميلة أتزوجها

Onunla hemen evlenmek istememin nedeninin... daha çok sevdiğim birinden kaçmak olduğunu... düşünüyor.
تعتقد إننى أريد أن أتزوجها فى الحال... لكى أبعد عن أمرأة أخرى... ...

O kızı bulup onunla evleneceğim.
إنها حقيقية. سوف أجد تلك الفتاة, وسوف أتزوجها.

Sanırım onunla evlenme sebeplerimden biri annemden intikam almak içindi ...çünkü tüm bu düşünceye karşı bir duruş gibiydi...
أعتقد أحد الأسباب التي جعلتني أتزوجها كانت لأنتقم من والدتي لأنه كان إضراباً نوعاً ما ضد الفكرة الكاملة لـ...

Ben de yarı yaşımdaki kadınlarla yatıyor olabilirim ama asla onlarla evlenmem.
أنا ربما أنام مع إمرأة بنصف عمري ، ولكني لم أتزوجها أبداً

Katisha benimle evlenmek istiyor ama onunla evlenemem çünkü ben zaten evliyim.
كاتيشا) تدعوني لزواجها و لكن لا يمكنني) أن أتزوجها لأنني متزوج مسبقا

Onunla evlenmemi siz istediniz!
أنتم طلبتم مني أن أتزوجها يالحظي التعيس لكي يكون

Onunla evlenmeyi umduğum bir zaman vardı ama orada kaldı.
وقت كنت أتمنى أن أتزوجها ولكن ما لبث أن تحطم

Eve dönünce yapacağım ilk iş, evlenmek için güzel bir Sarmatya'lı kadın bulmak olacak.
أول شئ سأفعله عندما أعود للبيت هو إيجاد امرأة جميلة أتزوجها

Ayrıca, görevden döndüğüm zaman onunla evlenmek istiyorum.
وعندما أعود من بعثتى التبشيرية أنوى أن أتزوجها

Biliyorum canım ama ülkede kalabilmesi için onunla evlenmek zorundaydım.
أعلم هذا ، لكن كان علي أن أتزوجها حتى تستطيع أن تبقى هنا

Emily'e aşık oldum ve onunla evlenmek istiyorum.
لقد وقعت بالحب مع إيميلي ، وأريد أن أتزوجها

Bunu epey düşündüm ama onunla evlenmek kaderimde yokmuş.
فكرتُ بذلك اغلب الأوقات. قدري ليس بأن أتزوجها.

Dostum, dostum, evleneceğim kızla tanıştım.
يا رجل. لقد إلتقيت توآ بالفتاة التى سوف أتزوجها

Sanıyordum ki, yüreği büyük ve minik kalçalı bir piliçle evleneceğim.
أظن أنه علي أن أجد فتاة ذات قلب كبير و مؤخرة صغيرة و أتزوجها

20 yıl önce evleneceğim kadındı.
منذ عشرين سنة مضت كانت هي الفتاة التي أريد أن أتزوجها

- Ona evlenme teklif etmemi bekliyor. - Bu normal.
تتوقع منى أن أتزوجها هذا طبيعى

Eğer görünüşünü beğenmezsem, onunla evlenmem diye düşünüyordum.
ظننت أنه لو لم يرق لي شكلها، لن أتزوجها

Ne olursa olsun. Onunla evlenemem.
مهما كانت ، أنا لا استطيع أن أتزوجها

Onunla evlenmemi hiç istemedin.
أنت لم تريد أبدا أن أتزوجها

Beni bulmasının nedeni de iki olaydı: Çok yakın bir arkadaşım, genç, benim yaşlarımda, beklenmedik bir şekilde pankreas kanserinden ölmüştü ve sonra evlenmeyi düşündüğüm kız arkadaşım beni terk etti.
وجدتني هذه الأداة بسبب أمرين: صديق مقرب جدًا، وهو رجل شاب، في مثل عمري توفي بسب سرطان البنكرياس بشكل غير متوقع، ومن ثم صديقتي، التي اعتقدت أنيّ سوف أتزوجها قد هجرتني.

Onunla asla evlenip, bir çocuk yapmamalıydım.
أفترض أنني الملام لم يجب علي أن أتزوجها أو أنجب طفلا كهذا

Biliyor musun, ben karımla evlenmeden sanırım sen onunla seviştin.
أتعرف، أعتقد أنك مارست الجنس مع زوجتي قبل أن أتزوجها

Onunla evlenmeyeceğim, anne.
أنا لن أتزوجها يا أمي

Onunla evlenmeli miyim baba?
أيجب أن أتزوجها يا أبي؟

O kadar çok ki onunla evlenirim kumsalda bir ev kurup ve bu da çikolatadan olurdu.
أعجبتني كثيراً أود أن أتزوجها وأضعها على مسكن الشاطئ

Onunla evlenmeliyim.
لا بد أن أتزوجها.

Bir gün onunla evlenebilirim. Her şey muhteşem görünüyor.
مُحتمل أن أتزوجها.