Ben arkadaşlara sadece takılıyorum. Nasıl olur da birisi yaralanabilir ki? | Open Subtitles | أنا أتسكع فقط مع الشباب كيف قد يتأذى أي شخص؟ |
Evet dostum, ben de. Hala dışarıda, ağaçların arasında takılıyorum. | Open Subtitles | نعم يارجل,وأنا أيضا لازلت في الخارج أتسكع حول الاشجار |
Oldukça güzel bır kızla takılıyordum. Neredeyse senin kadar güzeldi. | Open Subtitles | كنتُ أتسكع مع تلك الفتاة الجميلة، إنها جميلة مثلكِ تقريباً. |
Pekala, Donna'yla tanışmadan önce takıldığım bazı kızlara bir göz atalım. | Open Subtitles | حسنا لنلقي نظرة على بعض الفتيات اللواتي كنت أتسكع معهن قبل أن ألتقي دونا |
Film setleri çok garip. TV de her zaman tayfalarla takılırdım. | Open Subtitles | أماكن تصوير الأفلام غريبة جداً فى تصوير المسلسلات, كنت أتسكع دوماً مع فريق العمل |
Wellesley Park'dan 6 çocukla takılmaya başladım. | Open Subtitles | أنا بدأت أتسكع مع سته مخلوقات من وليسلي بارك |
Kendim gibi siyahlarla takılmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أتسكع مع رجال سود أكثر مثلي.. شكراً |
Genelde hep Rabah'la takılıyoruz ve annesine saygım sonsuz. | Open Subtitles | أنا دائماً أتسكع مع رباح لذا فإنني أحترم والدته |
Onlarla takıldığımı söyledim. Onlarla takılıyorum çünkü beni daha güzel gösteriyorlar. | Open Subtitles | ترين, أنا أتسكع معهم لأنهم يجعلونني أبدو أجمل منهم |
Çok naziksiniz ama söyleyeyim, bu gece tek takılıyorum. | Open Subtitles | هذا لطف منك, لكن يجب أن أخبرك بأني أتسكع الليلة بمفردي |
Yani, en çekici olmayan kızlarla takılıyorum ve her gün antremana geç kalıyorum. | Open Subtitles | أتسكع مع أقبح الفتيات أتأخر عن التدريب يومياً |
- Ben de onunla kız kardeşi Chloe'den hoşlandığım için takılıyordum zaten. | Open Subtitles | انا أتسكع معه فقط لأنني معجب بشقيقته كلوي |
Bir gece orada, donanmadan iri yarı, yakışıklı heriflerle takılıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت هناك ليلة واحدة و.. وكنت أتسكع بالخارج مع اولئك البحارين, هؤلاء الرجال الوسماء |
Pekala, Donna'yla tanışmadan önce takıldığım bazı kızlara bir göz atalım. | Open Subtitles | حسنا لنلقي نظرة على بعض الفتيات اللواتي كنت أتسكع معهن قبل أن ألتقي دونا |
takıldığım çocuklarla bütün gece arabayla gezer, ...tanıdığımız herkesi arar, parti bulmaya çalışırız. | Open Subtitles | الرفاق الذي أتسكع معهم، قدنا السيارة في الانحاء طوال الليل نتصل بكل شخص نعرف لنبحث عن حفلة ما |
Film setleri çok garip. TV de her zaman tayfalarla takılırdım. | Open Subtitles | أماكن تصوير الأفلام غريبة جداً فى تصوير المسلسلات, كنت أتسكع دوماً مع فريق العمل |
Utandırıcı bir şey ama ortaokuldan itibaren sık sık sanat sokağında takılmaya başladım. | Open Subtitles | إنه مُحرج قليلًا لكنني كُنت أتسكع حول منطقة مونهوا كثيرًا بدءًا من المدرسة المتوسطة. |
İşten sonra bu gerzeklerle asla takılmam. | Open Subtitles | والذي لا أتواجد به ولا أتسكع مع هؤلاء الحمقى |
Bizde öyle takılıyoruz. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين ، فقط أتسكع في الأنحاء |
Aslında birkaç hafta önce işi bıraktım bu yüzden bu aralar aylaklık yapıyorum. | Open Subtitles | أنا في الحقيقة، تركت عملي من أسابيع قليلة مضت والآن أتسكع هنا وهناك |
Sonra o barda bir ay takıldım. | Open Subtitles | وكنت أتسكع في البار لبضعة شهور أو أكثر |
# Barlarda takılırım # | Open Subtitles | و أتسكع في الحانات |
Eee, biraz daha takılıp bir iki bira daha içmek isterdim, ama, uh, düşünmem gereken bir ailem var. | Open Subtitles | حسناً أيها الساده كنت أفضل ان أتسكع .. وأحضى بكأسين بيره ولكن لدي عائله لكي أفكر فيها الأن |
ve sen bikininleyken plajda takılmamı. | Open Subtitles | و أتسكع معكِ على الشاطىء و أنتِ مرتديه ملابس السباحة |
Ama baktım eğleniyorlar, ben de onlarla takılayım bari dedim. | Open Subtitles | لكن لأنهما كانا مضحكين قررت أن أتسكع معهما |
takılmıyorum. Sadece biraz golf oynadık. | Open Subtitles | أنا لا أتسكع معها نحن فقط ذهبنا لضرب بعض الكرات |
takılıyorduk arkadaşlarla. | Open Subtitles | أتسكع مع الأصدقاء |