Fakat güçlerimi kaybediyorum. Duvara tırmanıyorum ama düşüyorum. | Open Subtitles | ولكنّني أفقد قوّاي أنا أتسلق حائط، ولكنّي أستمرّ بالسقوط |
Artık sadece kendim için tırmanıyorum. | Open Subtitles | وأنا أتسلق الآن لرغبتي الذاتية. |
Öldüğünde bu kahrolası dağlardan aşağı tırmanıp, babama, odama ve evime geri döneceğim. | Open Subtitles | وعندما تموت سوف أتسلق هذه الجبال اللعينه وأعود إلى أبي أعود لغرفتي في منزلي |
Uçuş dersleri almak, Kilimanjaro dağına tırmanmak, senin için çalışmak gibi. | Open Subtitles | أحضر دروساً في الطيران أتسلق قمّة كليمنجارو أعمل لحسابك |
Küçükken, bir ağaca tırmanıyordum ve yanlışlıkla elimi dev eşek arılarının kovanına koydum. | Open Subtitles | عندما كنت طفلا ، كنت أتسلق شجرة وبالصدفة وضعت يدي على عش من الدبابير الضخمة |
"Bir dahaki sefere, beni öldürse bile Merdiven'e Tırmanacağım." | Open Subtitles | المرة المقبلة لسوف أتسلق السلم حتى لو تسبب ذلك فى مقتلي |
O ağaca tırmanmam için beni gaza mı getiriyorsun? | Open Subtitles | هل تتحدينني على أن أتسلق تلك الشجرة ؟ |
Ben çok muhteşem bir satıcıyım başarı merdivenini hızla tırmanıyorum. | Open Subtitles | أنا مندوب مبيعات قوي بشكل لا يصدق... أتسلق سلم النجاح دائماً. |
Ben çok muhteşem bir satıcıyım başarı merdivenini hızla tırmanıyorum. | Open Subtitles | أنا مندوبة مبيعات قوية بشكل لا يصدق... أتسلق سلم النجاح دائماً. |
Ben çok muhteşem bir satıcıyım başarı merdivenini hızla tırmanıyorum. | Open Subtitles | أنا مندوب مبيعات قوي بشكل لا يصدق, أتسلق... سلم النجاح دائماً... |
Küçükken bir ağaca tırmanıyorum ve yanlışlıkla elimi bir eşekarısı kovanına soktum. | Open Subtitles | ...حينما كنت طفلاً، كـُنت أتسلق شجرة وفجأة وضعت يدي داخل مملكة نحل كبيرة |
Şu ağaca tırmanıp nerede olduğumuzu söylemek bir kaç saniyelik iş. | Open Subtitles | يمكن فقط أن أتسلق هذا الشجرة وفي بضع ثوان؛ يمكنني أن أقول أين نحن بالضبط |
Bahse barım o ağaca tırmanıp bu ağaca sallanarak atlarım. | Open Subtitles | أراهن أنه يمكنني أن أتسلق تلك الشجرة و أقفز إلى تلك الشجرة |
- Tamam. İpe tırmanmak... ama bunu normal hayatta nasıl gösterebilirim? | Open Subtitles | حسناً، أتسلق جيداً على الحبل لكن كيف سأفعل أثناء التمرين؟ |
Muzlu keki severim. Duvara tırmanmak istiyorum. | Open Subtitles | وأحب فطائر الموز أريد أن أتسلق هذا الحائط الآن |
- Gemiye tırmanıyordum ama bir sürü insan vardı. | Open Subtitles | كنت أتسلق نحو ظهر السفينة لكن كان يوجد العديد من البشر. |
Tırmanacağım yükseklere Ulaşacağım göklere | Open Subtitles | أنّي أتسلق تلك التلال" "لكي أصعد المرتفعات |
Ben oraya tırmanmam. Örümcek Adam değilim. | Open Subtitles | لن أتسلق إلى الأعلى لست رجل العنكبوت |
Genellikle spor salonunda tırmanırım. | Open Subtitles | وفي الأغلب أتسلق في صالة التدريب |
Her gün, uçsuz bucaksız ufuğu görebildiğim, bir tepenin üzerine tırmanırdım. | Open Subtitles | كل يوم، كنت أتسلق قمة التل من حيث يمكنني أن أرى الأفق |
Kasaya ulaşmak için 30 metre tırmanmalıyım, hiç o kadar yükseğe tırmanmadım. | Open Subtitles | يجب أن أتسلق مائة قدم لأصل للخزنة أعلى مما تسلقت أبدا |
Fırtınanın ortasında bir ağaca tırmanmıyorum! | Open Subtitles | لن أتسلق شجرةً وسط عاصفة رعدية! |
Her yere tırmanabilirim, istediğim yere atlayabilirim. | Open Subtitles | . أستطيع أن أتسلق إي مكان و أقفز من أي مكان |
Benim nasıl tırmandığımı görmedin küçük adam. | Open Subtitles | أنت لم تسبق لك رؤيتي أتسلق شجرة, أيها الرجل الصغير |
Biraz ara verip, etraflıca düşündükten sonra artık tırmanmama, kayak yapmama ve dağlarda olmama kararı kabul edilecek gibi değildi. | Open Subtitles | بعد وقت من التأمل الجدي توصلت أنه يجب أن لا أتزلج ولا أتسلق ولا أصعد للجبل مجددا كان صعبا علي |