"أتشاجر" - Translation from Arabic to Turkish

• kavga
• tartışmayacağım
• tartışmak
• mücadele

Ben bir oyuncu ile kavga etmek istemiyordum.
لم أكن أريد حقا أن أتشاجر مع ذلك الممثل. ولكنها كان لعبة هزلية أكثر منها خطيرة.

Bazen evde bizim morukla kavga edince... çatıya çıkarım ve güvercin olduğumu düşünürüm yine.
أحيانا في منزلي عندما أتشاجر مع والدي المسن كنت أذهب على السطح والتفكير في كونه حمامة أيضا

BrookIyn yaşamanın oldukça zor olduğu bir yerdi. Her gün en azından bir kez kavga ederdim.
بروكلين كانت مكان قاسياً كنت أتشاجر مرة على الأقل يومياً

Kız kardeşimle kavga ediyorum ve birbirimizle konuşmak için çok inatçıyız.
و كنت أتشاجر مع أختي و لقد كنا عنيدين جداً مع بعضنا البعض

Bak, Paige, bunun hakkında seninle tartışmayacağım.
أنظري بايج .. لن أتشاجر معك حول هذا

başkasının aşkı gibi davranmak yerine, seninle kavga etmeyi yeğlerim.
إنني أفضل أن أتشاجر معكِ عن أن أن أطارح أية امرأة أخرى الغرام

Dinle, derdin ne bilmiyorum, ama seninle kavga etmek istemiyorum.
لا أعرف ماهي مشكلتك .. لكن لا أريد أن أتشاجر معك

Onunla son karşılaşmamızda kavga çıkardığım için üzgünüm.
أنا أسف لأني آخر مرة رأيته فيها حاولت أن أتشاجر معه

Birincisi, kocamla kavga ettim, bebeği sakinleştiremediği için onu suçladım, sonra yüksek sesle müzik dinledikleri için komşularımı şikayet ettim.
, أولاً , أتشاجر مع زوجي كما تعلمين , ألومه , على عدم تهدئة الطفل ثم أتصرف بحقارة حيال موسيقى الجيران الصاخبة

Hadi hayatım. Artık kavga etmek istemiyorum, tamam mı?
هيا حبيبتي لا أريد أن أتشاجر معك بعد الآن

kavga etmeyeceğim. kavga olmayacak. Söz veriyorum, tamam mı?
لن أتشاجر معه لن يكون هناك أيّ شجار، أعدكِ، إتفقنا؟

Babamla hep kavga ederim ben. Geçen yıl evden bile kaçtım.
أتشاجر مع والدي دائماً حتّى أنني لِذت بالفرار

Kız arkadaşımla kavga edip onu tehdit ettiğimi mi?
أنني كنتُ أتشاجر مع خليلتي أنني هدّدتها؟

Aşkım, aşkım, kavga etmek istemiyorum.
حبيبي, حبيبي. إسمع, أنا لا أريد أن أتشاجر.

Şimdi, bugün kavga etmek niyetinde değilim çünkü bu güzel bir olay.
و الآن , لستُ أحاول أن أتشاجر اليوم لأنها مناسبة جميلة

Açıklamama izin verin, onunla dövüşmeyi... pek sevmem. Çünkü gerçekten... yumruğumu ona yaklaştırmak hoşuma gitmiyor, bu yüzden, kavga ettiğimizde, hanım evlatları gibi dövüşürdük.
دعوني أخبركم شيئاً، لا أتشاجر معه لأنّي لا أحبّ أن أمسّه بقبضتي

Bizim olayımız bu. kavga etmeyiz.
لا يمكنني أنّ أتشاجر معه هذا هو الشئ الذي يُميزنا ، لانتشاجر

İkincisi, sex bile yapmadığım bir kadınla yatakta kavga etmeye niyetim yok.
و ثانيًا، لن أتشاجر في الفراش مع امرأة لستُ أمارس معها الجنس حتّى

Kalacağım, seninle kavga etmeyeceğim ama sadece ikimiz olacağız.
لذا أعدك، لن أتشاجر معك ولكن سيقف الأمر عليّ وعليك

Kızgınım. Ama yine de seninle tartışmayacağım. Seni değiştirmeye çalışmaktan vazgeçtim.
مازلت لن أتشاجر معك أحاول تغييرك

Bu konuda tartışmak istemiyorum, tamam mı?
لا أُريد أن أتشاجر معكِ بهذا الأمر , حسناً ؟

Evime ulaşmaya çalışıyorum. Seninle mücadele etmeyeceğim. Ne istiyorsan yaparım.
أحاول الذهاب للمنزل فحسب، ولن أتشاجر معك وسأفعل ما تريد.