Tabii ki, bunun olacağını öngördüğüm için ücretini geciktiriyordum. | Open Subtitles | بالطبع توقعت حدوث ذلك لذا فلم أعطيه كل أتعابه المُستحقة |
Harlem'de yaşaması ücretini de azaltmıyor. | Open Subtitles | لكن هذا لا يجعل أتعابه منخفضة الثمن |
Bay Gold, Bay Saxon'un Greengate sakinlerini Cook İlçesi kamuoyu yoklamasına oğlunuza oy vermek üzere nakletmesi karşılığında kriz yönetimi ücretini düşürmeyi kabul etti mi? | Open Subtitles | هل اتفق السيد غولد على خصم أتعابه في إدارة الأزمات للسيد ساكسون مقابل أن ينقل الأخير ساكني (غرين غايت) لصناديق الاقتراع في مقاطعة كوك للتصويت لابنكِ؟ |