| Hoşuna gidiyor. Bana işkence etmeyi seviyor. | Open Subtitles | إنها تستمتع برؤيتى أتعذب, اللعنة |
| Tony, bilirsin, işkence çekmek istemem. | Open Subtitles | "توني", أنت تعرف أنني لا أريد أن أتعذب |
| İşkence yapılmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أتعذب |
| Sebebi de, çok fazla Acı çekmemiş oluyorsun. | Open Subtitles | المنطق وراء ذلك هو أن لا أتعذب كثيرا و لو كنت محظوظا .. |
| Burada Acı çekiyorum. Tanrı aşkına, beni neden arkada bıraktınız? | Open Subtitles | أنا أتعذب هنا وأنتم تتركونني خلفكم وترحلون ؟ |
| Tamam işkence görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أتعذب |
| Cehennemdeydim şeytan tarafından işkence gördüm. | Open Subtitles | ... كُنت في الجحيم أتعذب بواسطة الشيطان |
| Idaho işkence gibi. | Open Subtitles | - (كنت أتعذب في (أيداهو - |
| Neden akşamımı Rachel Berry'nin tek, muhteşem Barbra Streisand'ın anısını kirletmesini izleyip Acı çekerek geçirmek zorunda olayım? | Open Subtitles | لماذا يجب أن أتعذب في أمسية لا نهاية لها بريتشل بيري تدنس ذكرى بالعظيمة باربرا سترايسند؟ |
| Acı çekiyordum, biraz açılmak istedim. | Open Subtitles | لقد كنت أتعذب فأردت أن أفضفض قليلاً |
| Ya da belki, henüz yeterince Acı çekmiyorum. | Open Subtitles | او ربما, انا لم أتعذب بما فيه الكفايه |
| Beni Acı çekerken seyretme zevki için. | Open Subtitles | كى يتلذذ بمُشاهدتى وانا أتعذب. |
| Öylece Acı çekmemi izledin. Çok değersiz hissetmemi sağladın. | Open Subtitles | شاهدتني أتعذب جعلتني أشعر بأني بلا قيمة |
| Öylece Acı çekmemi izledin. Çok değersiz hissetmemi sağladın. | Open Subtitles | شاهدتني أتعذب جعلتني أشعر بأني بلا قيمة |