"أتعلم أنك" - Translation from Arabic to Turkish

• biliyor musun

biliyor musun bu akşam görünüşüm üzerine yorum yapmamış tek insansın.
أتعلم أنك الشخصُ الوحيد هذه الليلة الذي لم يعلّق على شكلي

Cinayetle suçlandığını biliyor musun?
أتعلم أنك أقحمت نفسك فى جناية وجريمة قتل؟

biliyor musun, hala tutuklu bulunuyorsun, yüzbaşı.
أتعلم أنك ما زلت قيد الاعتقال حضرة النقيب

biliyor musun, sınıfta da bana böyle bakıyorsun.
أتعلم أنك كنت تنظر إلي بهذه الطريقة في الصف؟

biliyor musun, çaba gösterince yakışıklı olabiliyorsun.
أتعلم أنك تبدو وسيمًا جدًا حينما تبذل المجهود.

Sanki annem konuşuyormuş gibi geliyor, biliyor musun?
أتعلم أنك تبدو كأمي تماماً, صحيح؟

Çok endişeleniyorsun. biliyor musun?
أتعلم أنك تقلق كثيراً أنت تعلم هذا

- Diş atlamasını biliyor musun?
أتعلم أنك تقود كثيراً بالدراجة ؟

- Gergin olduğunda çok fazla "kesinlikle" dediğini biliyor musun?
أتعلم أنك تقول كلمة "تماماً" جداً -عندما تتوتر؟

Şu an iki ortağını da hayal kırıklığına uğratıyorsun, biliyor musun?
أتعلم أنك تخذل شريكين لك الآن، صحيح؟

5 saattir orada olduğunu biliyor musun?
أتعلم أنك كنت هنا لمدة خمس ساعات؟

biliyor musun, beni gerçekten güldürüyorsun?
أتعلم أنك تجعلنى أضحك بصدق

biliyor musun buna değmezsin.
أتعلم أنك حتى لا تستحق هذا

Tamamdır, Mike. - Portakal suyunun bittiğini biliyor musun?
أتعلم أنك لديكِ عصير برتقال ؟

biliyor musun bana adını söylemedin.
أتعلم أنك لم تخبرني بإسمك

Teorik olarak aslında haklısın, biliyor musun?
أتعلم أنك محق نظرياً؟

Bana ilk defa güzel şeyler söyleyip iltifatlar ettiğini biliyor musun?
أتعلم أنك لأول مرة تطري علي؟

Hapse gireceğini biliyor musun?
أتعلم أنك ستذهب إلى السجن؟

"biliyor musun, bu içip durduğun şey enerji değil" diyor.
"أتعلم أنك لم تكن تشرب الطاقة"