Teşekkür ettim ama aslında şu anda bulunduğum yerde çok şey öğreniyorum. | Open Subtitles | نعم، لقد فعلت لقد شكرتها ولكني أخبرتها بأني أتعلم الكثير الآن |
Rahat davranma konusunda çok şey öğreniyorum. | Open Subtitles | أنني أتعلم الكثير عن التصرف ببرود |
Baka, Sırpçada büyükanne demek. çok şey öğreniyorum. | Open Subtitles | "باكا" تعني الجدة بالصربية، أنا أتعلم الكثير. |
Orada uzun süre oturdum ve bir çok şey öğrendim ve belki de önüne farklı şeylerle çıkabilirim. | Open Subtitles | كنت أجلس هناك و أتعلم الكثير وربما أستطيع أحضار شيئا مختلفا على الطاولة |
Aslında çok şey öğrendim fakat daha sonra beni burada bıraktı. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد كنت أتعلم الكثير لكنه فجأة تركني وحدي |
Yeni yeni şeyler öğreniyorum ve mezun olduktan sonra bir avukatlık bürosunda çalışmak istiyorum. | Open Subtitles | أتعلم الكثير وأتمنى أن يتم تعييني في مجال الحقوق بالشركة فور تخرُجي |
Birçok şey öğreniyorum, ...özellikle de şu savunma avukatıyla çalışırken. | Open Subtitles | انا أتعلم الكثير خاصة العمل مع محامية الدفاع هذه |
- Kız kardeşinden çok şey öğreniyorum. - Oh öyle mi ... harika. | Open Subtitles | أنا أتعلم الكثير من أختك - حقـا, عظيم - |
Elbette Dan'den çok şey öğreniyorum. | Open Subtitles | حسناً، إنني أتعلم الكثير من "دان". |
Şu an bağımlılıklarım konusunda çok şey öğreniyorum. | Open Subtitles | - أنا أتعلم الكثير عن إدماني الآن |
çok şey öğreniyorum ve hepsini seviyorum. | Open Subtitles | و أتعلم الكثير و أحببته |
Senden çok şey öğreniyorum. | Open Subtitles | أنا أتعلم الكثير منك. |
Yayınlarınızdan çok şey öğreniyorum bayım. | Open Subtitles | أتعلم الكثير من مجلتك، سيّدي. |
Harika. çok şey öğreniyorum. | Open Subtitles | إنها رائعة، فأنا أتعلم الكثير |
Biliyorum, bu bizim ilk kez birlikte çalışmamız ama senden çok şey öğreniyorum. | Open Subtitles | ولكني أتعلم الكثير منك .. |
Hakkında o kadar çok şey öğreniyorum ki, Reagan. | Open Subtitles | أنا أتعلم الكثير عنك، ريغان. |
çok şey öğreniyorum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأني أتعلم الكثير |
Hoca gerçekten işini iyi biliyor. çok şey öğrendim. | Open Subtitles | ، المدرّسة تعرف حقاً أمورها . يمكنني أن أتعلم الكثير |
Şu an olduğum kişiyi yenilgilerime borçluyum, ki bazıları çok acı incitmiştir. Ama hiç birini silmek istemezdim. Çünkü her yenilgim, bir sonraki yenilgimin süresini uzattı. Çünkü yenilgilerimden çok şey öğrendim. | TED | سبب كوني ما أنا عليه هو بفضل خسائريّ، بعضهم كان مؤلمًا حقًا، لكن لن أتخلى عن أيَّا منها، لأن كل مرة أخسر فيها، يأخذ مني الأمر وقتًا طويلًا حتى أخسر ثانية لأنيّ أتعلم الكثير منها. |
Onunlayken çok şey öğrendim. Oldukça kültürlü biri. | Open Subtitles | أتعلم الكثير منه , فهو مثقف جداً |
Yeni şeyler öğreniyorum. | Open Subtitles | إني أتعلم الكثير. |
Birçok şey öğreniyorum. | Open Subtitles | أنا أتعلم الكثير |