Anlamanızı beklemiyorum. Kendim de zar zor anlıyorum. | Open Subtitles | لا أتوقع منكِ أن تتفهمي، فأنا لا أتفهمها إلا بالكاد.. |
Neredeyse çoğu mali durumları nedeniyle bunu yapıyor ve bunu anlıyorum. | Open Subtitles | في ظل ظروف إستثنائية والتي أتفهمها تماماً |
Bunun gerçek olduğunu kabul ediyorum ve anlıyorum. | Open Subtitles | إنني أقول أن حالتك حقيقة، وأنا أتفهمها |
İntikam almak istemeni anlıyorum. Gerçekten. | Open Subtitles | أتفهم رغبتكِ بالانتقام أتفهمها حقّاً |
Ama onu anlıyorum, Sayın Yargıç. | Open Subtitles | لكنني أتفهمها سيادتك |
- Kuşkuların var, anlıyorum. | Open Subtitles | لديك شكوكك والتي أتفهمها |
Francis'in geçmişiyle ilgili endişelerinizi anlıyorum. Gerçekten. | Open Subtitles | اسمعي، أتفهم مخاوفك حيال سجل (فرانسيس) أتفهمها فعلاً |
anlıyorum. | Open Subtitles | أتفهمها |
anlıyorum. | Open Subtitles | أنا أتفهمها |
anlıyorum. | Open Subtitles | أنا أتفهمها |