Biz size bilgi sağlayacağız, siz bize özgürlük vereceksiniz ve anlaşmanın bana ait kısmına sadık kalmaya niyetliyim. | Open Subtitles | نحن نعطيك معلومات وأنت تعطينا حريتنا وأنا أنوى أن أتمسك بجانبى من الصفقه |
Massachusettes Eyaleti'nde yeni olduğumu itiraf ediyorum ama programıma sadık kalmayı severim. | Open Subtitles | "على كومنولث "ماسوشوستس لكني أحب أن أتمسك بجدول مواعيدي بالطبع, لمَ نزعج العدالة |
tutunuyorum! Bunun sigortasını ödemeye gücümüz yetmez. | Open Subtitles | إنني أتمسك بقوة لا يمكننا تحمل التأمين الأساسي |
Lex, Daily Planet'in göbeğine bir torpido gönderdi ve ben, cankurtaran sandalına zar zor tutunuyorum. | Open Subtitles | أطلق (ليكس) طوربيدا خلال (هيكل (ذي بلانيت وأنا أتمسك بالكاد بقارب النجاة |
İmkansıza yakın bir şeyi umut etmek yerine umuda yakın bir olasılığa tutunmak istiyorum. | Open Subtitles | بدلاً من تأمل شىء يكاد أن يكون مستحيلاً. أفضل أن أتمسك بأمل ممكن تحقيقة. |
Ama bana izin vermen lazım sen Libby'e tutunurken, benim de birine tutunmam için. | Open Subtitles | ولكن يجب أنْ تسمح لي بشيء، شخص أتمسك به بينما تتمسك أنت بليبي. |
Ona tutunamam. | Open Subtitles | أنا لن أتمسك به |
Son yedi yıldır, sadece bir düşünceye tutunuyordum. | Open Subtitles | أنا أتمسك بالماضي سبع سنوات من أجل فكرة، |
Ben tedbirliyim ve... tedavi planıma sadık kalacağım. | Open Subtitles | أننيإستباقيةو.. سوف أتمسك بخطة العلاج. |
Plana sadık kalmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أتمسك بالخطة |
Plana sadık kalmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أتمسك بالخطة |
Yeminlerime sadık kalmak zorundayım. | Open Subtitles | أريد أن أتمسك بعهدي |
Hikâyeme sadık kalacağım. | Open Subtitles | أنا أتمسك بقصتي. |
Ve ben de bu umuda tutunuyorum. | Open Subtitles | و أنا أتمسك بذلك الأمل |
- Bu kolay işte. Buna tutunuyorum zaten. | Open Subtitles | هذا سهل لأنني أتمسك بهذا. |
Buna tutunuyorum. | Open Subtitles | أتمسك بهذا. |
Buna tutunmak istiyordum. | Open Subtitles | أريد أن أتمسك بها. |
Çok özür dilerim sadece bir şeylere tutunmak istedim geçmişe ait, beni mutlu eden... | Open Subtitles | أنا آسف لقد كنت أحاول أن أتمسك بشيء شخصي فحسب، شيء... . |
Özrünü kabul etmeyip ona tutunmam gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب علي ألا أقبل إعتذاره كان يجب أن أركض خلفه و أتمسك به |
Ben olsam ben de tutunamam. | Open Subtitles | حتى انا لن أتمسك بكِ. |
Sadece oğlumu bir gün tekrar görebileceğim umuduna tutunuyordum. | Open Subtitles | كنت فقط... كنت فقط أتمسك بأمل أني قد أري أبني مرة أخري |